"أنها ليست كذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• öyle olmadığını

Bize çalıştığını sanıyormuş ve bunun öyle olmadığını öğrenince işbirliğinde bulundu.
ظنَّت أنها تعمل لصالحنا وقد تعاونت حينما علمت أنها ليست كذلك

Varlık olabilecek bir başkan yardımcısı arıyoruz. Bu araştırma öyle olmadığını kanıtlıyor.
نحنُ نبحث عن نائبٍ للرئيس ثمين، بحثنا هذا يثبت أنها ليست كذلك

Ama yıldızlara bakmayı içermediğinden insanlar öyle olmadığını varsayıyor.
ولكن لأنها لا تنطوي على الإشارة للنجوم، يظن الناس لسبب ما أنها ليست كذلك.

Benim için doğru olduğunu sandığım kız, ne yaptı etti bana öyle olmadığını kanıtladı.
فالفتاة التى اعتقدت أنها فتاتى المختارة ، أثبتت أنها ليست كذلك

Dr. Whitehall'ı tutuyor olabilir ve onu buluşunun bir prototipini yapmaya zorlamıyordur, ama sanırım hepimiz öyle olmadığını biliyoruz.
لحمايته مني وليس لإرغامه على بناء نموذجاً أولياً من اختراعه, ولكن أعتقد أننا جميعا نعرف أنها ليست كذلك.

- İşe yaramaz. Bilgisiz görünür, halk öyle olmadığını biliyor.
هذا لن يجدي نفعاً، ستبدو مُغيّبة ويعرف الناس أنها ليست كذلك

öyle olmadığını anlayınca kalbin kırılır.
عندما تكتشفين أنها ليست كذلك . بل تؤلم

Ama ikimiz de öyle olmadığını biliyoruz.
لكن أنا وأنت، كلانا نعرف أنها ليست كذلك

öyle olmadığını biliyorum.
أعرف أنها ليست كذلك

Genellikle bu paranoyayı gördüğümüz şeylerin aslında orada olmadığıyla göz yanılması düşüncesiyle savuşturmuşuzdur, peki bir anlığına öyle olmadığını düşünelim.
نحنُ عادة نصرف النظر عن هذه الأمور. بشأن أنك ترى أشياءً ليست موجود بالفعل وأنها مجرد أوهام تراها أعيوننا ولكن لنفترض للحظة أنها ليست كذلك!

- öyle olmadığını kim söyledi?
-من قال أنها ليست كذلك ؟

öyle olmadığını biliyorsun.
-أنتِ تعلمين أنها ليست كذلك