Hayır, şu an için yapamayız, ama burada da güvende olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا , لا نستطيع حالياً لكن لا أعتقد أنهم بأمان هنا أيضاً |
Tüm o insanlar güvende olduklarını zannediyorlar. Onları uyarmamız lazım. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يظنون أنهم بأمان , و لكنهم في خطر كبير |
Bu da onların, sokaktaki 6 kişiden daha güvende olduklarını gösterir. | Open Subtitles | هذا يعني أنهم بأمان اكثر من الستة الأخرين |
Onlar için orada olun. Onlara güvende olduklarını söyleyin. | Open Subtitles | كونوا هناك لأجلهم أخبروهم أنهم بأمان |
Bir öpücük, onların güvende olduklarını bilmekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | القبلة أفضل بكثير ومعرفة أنهم بأمان |
Periyodik işten çıkarmalar, "ormanı temizleyen yangınlar" denilen şeyler ve bizim yüksek performanslı çalışanlarımız güvende olduklarını biliyorlar. | Open Subtitles | إعادة تسريح العمال عملية تدعى "النار التي تطهر الغابة" وموظفينا رفيعي الأداء يدركون أنهم بأمان |
Periyodik işten çıkarmalar, "ormanı temizleyen yangınlar" denilen şeyler ve bizim yüksek performanslı çalışanlarımız güvende olduklarını biliyorlar. | Open Subtitles | إعادة تسريح العمال عملية تدعى "النار التي تطهر الغابة" وموظفينا رفيعي الأداء يدركون أنهم بأمان |
güvende olduklarını bileyim, orada duracağım, bana tüm gün ateş edebilirsin. | Open Subtitles | بمجرد أن أعرف أنهم بأمان سأقف هناك |
Eğer Dima ailesini sorarsa öyle olmasalar bile güvende olduklarını söyle. | Open Subtitles | إذا سأل (ديما) عن عائلته أخبره أنهم بأمان حتى و إن لم يكونوا كذلك |