Yani, Eğer kesin bir delil varsa, basın bunu henüz bulamadı. | Open Subtitles | أعني ، أنه إذا كان هناك شئ آخر الصحافة ستعثر عليه |
Eğer birinizin tehdit altında olduğunu görsek, hepimiz aynısını yapardık. | Open Subtitles | أعلم أنه إذا كان تم تهديدأياًمنكم.. كنا سنتصرف بنفس الطريقة |
Şunu da kabul etmeliyiz ki, Eğer çocuğunuz şiddete yatkınsa, şiddet oyunları onu daha iyi bir şiddet çocuğu yapabilir. | TED | ولكن يجب أن نعترف أنه إذا كان لديك طفل مستعد للعنف ستساعد الألعاب العنيفة على جعله طفلاً عنيفاُ. |
Bir doktor ve cerrah olarak, hastalarıma gizli olarak, Eğer bir duyu kaybını seçme şansı olursa, tedavi ve cerrahi olarak işitmede en ileri olduğumuzu söylerim. | TED | وكطبيب وجراح , استطيع ان أخبر مرضاي بكل ثقة أنه إذا كان عليك اختيار حاسة لتفقدها، نحن أكثر خبرة طبيا وجراحيا مع السمع. |
Ve bana öyle geliyor ki daha çok arkadaşları olsaydı, onlarla daha az birlikte olabilirdik. | Open Subtitles | أعتقد أنه إذا كان لديهم اصدقاء أكثر يكون لديناً أقل منهم |
En önemli şey, Eğer bir öğrencide benlik hissi varsa, hayallerin ve değerlerin dünyadaki tüm farkı nasıl şaşırtıcı bir şekilde yarattığıdır. | TED | والأكثر أهمية أنه إذا كان الطالب لديه الشعور بالذات، فهو مدهش كيف أن الأحلام والقيم يمكن أن تُحدث فرقاً في العالم. |
Çünkü Eğer biz bir kâr yapabilirsek bunu 10, 100, bir milyon 100 milyon, bir milyar için yapabiliriz, | TED | بسبب أنه إذا كان بإمكاننا صنع أرباح بإمكاننا ذلك بـ 10, 100, مليون 100 مليون , مليار |
Bilmenizi istiyorum ki Eğer o çocuklar beyaz tenliyse ziyaretten sonra ailelerinin birlikte kalması daha muhtemeldir. | TED | لا بد أن تعلموا أنه إذا كان هؤلاء الأطفال من البِيض، فإن احتمالية أن يبقوا بين عائلاتهم بعد تلك الزيارة تكون أكبر. |
Kolyeye baktım ve şöyle düşündüm, "Eğer evimde bir kolye baskısı yapabiliyorsam, kıyafetlerimi neden evimden yapmayayım?" | TED | لذا نظرت إلى العقد، وفكرت أنه إذا كان بإمكاني طباعة عقد في منزلي، لماذا لا أطبع ملابسي في المنزل أيضًا؟ |
Bu durumu şu şekil özetliyor: Eğer yatakta yatan bir hasta varsa bir başka kişi hastanın kullandığı mikroplu malzemeleri alacak | TED | و للتوضيح أكثر فهذا الرسم يبين أنه إذا كان لديك شخص مريض فى الفراش, فإن أحدهم سوف يأخذ المواد الملوثة. |
Oyun alanım 400 sıra uzunluğunda ve 25 sütun genişliğindeydi-- ve sanırım Eğer bunu anlayabilecek biri varsa, o da buradaki seyircilerdir. | TED | إذ كانت مساحته هي 400 عمود و25 صف والذي أفترض أنه إذا كان أحد سيفهم ما قلت، فإنه سيكون هذا الحشد. |
Merak ediyordum, bu aşınma kaçınılmazsa Eğer, doğa nasıl oluyor da kromozomlarımızın bütünlüğünü koruyabiliyor? | TED | فأثار فضولي أنه: إذا كان هذا الأمر لا مفر منه، كيف تتأكد الطبيعة الأم من ذلك، بإبقاء بعض الكروموزومات سليمة؟ |
Eğer bu yasın gerçek olduğuna inanırsak hayvanların başka birçok duyguyu hissetmelerinin olası olduğunu görürüz. | TED | يمكننا أيضًا أن نرى أنه إذا كان الحزن حقيقيًا، فهناك معقولية هائلة لفكرة أن الحيوانات تشعر بأمور عديدة. |
Eğer mavi saçları varsa Hedge'in soruyu geçip diğer kişiye ilerleyeceğine dikkat edin. | TED | لكن لاحظ أنه إذا كان لديهم شعر أزرق، فسيتخطى هيدج هذا السؤال وينتقل إلى السؤال التالي. |
Asıl fikrimi söylemek istiyorum, Eğer Hindistan ile alakalı kayda değer bir şey kutlaycaksak, bu, askeri ve ekonomik güç olmamalı. | TED | وما أريد أن أوضحه كنقطة هو أنه إذا كان هناك ما يستحق الإحتفاء به في الهند، فهو ليس القوى العسكرية ولا الاقتصادية. |
Fakat biz ekonomik bir neden bulmak istedik, çünkü şayet bir ekonomik nedenimiz olursa, bunu yapmanın değeri tamamiyle ilgi uyandırır. | TED | ولكن أردنا أن يجعل الحالة الاقتصادية، أنه إذا كان يمكن أن نجعل القضية الاقتصادية، ثم قيمة للقيام بذلك ستكون مقنعة تماما. |
Tek söyleyeceğim, Saylonların seçenekleri olsaydı tam olarak yapacakları buydu. | Open Subtitles | , سأقول أنه إذا كان لدى السيلونز الخيار فذلك بالتحديد .. تماماً ما سيقومون بفعله |