Kocam biyopsiye ihtiyacı olduğunu söyliyor ve bu bilgiyi benden saklamış. | Open Subtitles | أخبرني زوجي أنه بحاجة لتحليل فقط وقد أخفى تلك المعلومة عني |
Daha fazla entelektüel uyarana ihtiyacı olduğunu anlamanızın... - ...an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنها مجرد مسألة وقت قبل أن تدركين أنه بحاجة لتحفيز ذكائي أكثر |
Bıçaklama olayın yüzünden hala zayıf ve doktoru dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا يزال ضعيفاً بعد حادثة الطعن ويقول طبيبه أنه بحاجة إلى الراحة |
Biraz hava almaya ihtiyacı var, onu pek iyi görmüyorum. | Open Subtitles | يبدو أنه بحاجة إلى القليل من الهواء يبدو متعصباً قليلاً |
Onun sadece biraz eğitime ihtiyacı var, hepsi bu. | Open Subtitles | أنه بحاجة الى بعض التمرين، هذا كل شيء أجلس يا سباركي |
Şimdi benim hep ona ihtiyacım olduğu gibi onun bana ihtiyacı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن أنه بحاجة إلى كما كنت دائماً بحاجة إليه |
Şimdi hatırladım. Danışmanlığını yaptığım bir adam var. Bu gece bana ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تذكرت للتو الرجل الذي أعاونه قال أنه بحاجة إلي هذه الليلة فلذلك يجب أن أذهب |
Doktorların bağışıklık baskılayıcılara ihtiyacı olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أطبائك قالوا أنه بحاجة إلي مثبطات المناعة |
Bütün eski sözcükleri söyledi. Geldiklerini söyledi. Savaşçılara ihtiyacı olduğunu. | Open Subtitles | أعاد ذكر الكلمات القديمة، قال بأنهم قادمون و أنه بحاجة إلى المحاربين |
Buraya bir ay önce geldi, kokaine ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جاء إلى هنا قبل حوالي شهر وقال أنه بحاجة لقطعة سلاح |
Kendi öz oğlum bana ihtiyacı olduğunu söyleyemiyor bile. | Open Subtitles | لم يستطع ابني أن يخبرني أنه بحاجة إليّ حتى |
Güvenebileceği bir polise ihtiyacı olduğunu söyledi. Ama nedenini söylemedi. | Open Subtitles | قال أنه بحاجة لشرطي يثق به ولم يذكر السبب |
David bir gece beni aradı, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بأخبارنا عن أنتحار ديفيد المزور ديفيد أتصل بي ذات ليلة و قال أنه بحاجة الى مساعدتي |
İşe ihtiyacı olduğunu söyledi. Özgeçmişi güzeldi ben de yardım etmesi için para verdim. | Open Subtitles | لقد قال أنه بحاجة إلي الوظيفة، كانت لديه سيرة ذاتية جيدة، لذا دفعت له لمساعدتي. |
Bana ihtiyacı olduğunu söylemeliydi. Ona sordum. | Open Subtitles | كان يجب أن يخبرني أنه بحاجة لي لقد سالته |
Beni arayıp araca ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنه أتصل بيّ وأخبرني أنه بحاجة .لوسيلة نقل |
Onu eve geri getir! Onun, anne babasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | دعنا نجلبه للبيت، أنه بحاجة إلى أمه وأبوه |
Yangın çıkışının yanında. Sanırım yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | جانب مخرج النار، أعتقد أنه بحاجة إلى المزيد من الوقت. |
Doug, yardıma ihtiyacı var. Bunu göremiyor musun? | Open Subtitles | دوغ، أنه بحاجة إلى المساعدة هل بإمكانك أن ترى ذلك؟ |
Söylemekten nefret ediyorum ama yetenekli biri. Bence onun dost kazığına ihtiyacı var. | Open Subtitles | أكره قول ذلك،وكنّه يملك الكثير من المهارات أظن أنه بحاجة لمن يُمرر لهُ الكرة. |
Baksana. Sence bundan daha fazla motivasyona ihtiyacı var mı? | Open Subtitles | انظر إليه , أتعتقد أنه بحاجة إلى محفز أكثر من هذا ؟ |