"أنه حان وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanı geldi
        
    • zamanı gelmişti
        
    • zamanı olduğunu
        
    • zamanı geldiğine
        
    • vakti geldi
        
    • vaktimiz geldi
        
    • vaktinin geldiğini
        
    • vaktinin geldiğine
        
    Ayağa kalkmanın zamanı geldi. Open Subtitles . أعتقد أنه حان وقت الوقوف حان وقت الوقوف
    Artık seninle yüzleşmenin ve ne senin ne de hediyelerinin o evde istendiğini söylemenin zamanı gelmişti. Open Subtitles عرفت أنه حان وقت مواجهتك وإعلامك أنك غير مُرحّب بك في منزلي، ولا هداياك أيضاً.
    Yemek zamanı olduğunu anlaması için meme ucuyla dudağını gıdıkla. Open Subtitles أهلاً - جربي أن تداعبي شفتها بحلمتك - لتفهم أنه حان وقت الرضاعة
    Az önce üst katta olanları altı aydır olanları yalınlaştırma zamanı geldiğine hemfikir miyiz? Open Subtitles أياًكانما حدثبالأعلىللتو .. أياً كان ما حدث في الستة أشهر الماضية.. هل يمكننا الإتفاق أنه حان وقت تسهيل الأمور؟
    O zaman beni bilgilendirmenin vakti geldi. Hangi bölüm için çalışıyorsun? Open Subtitles حسنًا، اعتقد أنه حان وقت إعلامي بكل شيء بأي قسم تعمل؟
    Sanırım gitme vaktimiz geldi, Jules. Open Subtitles اعتقد أنه حان وقت المغادرة جول
    Kalkma vaktinin geldiğini anlatmaya çalıştım ona. Open Subtitles لقد حاولت أن أخبرها أنه حان وقت الإستيقاظ.
    Kız ve Bay Mustang ayrılma vaktinin geldiğine karar veriyor. Eline bak, saatine bak. Open Subtitles هي والسيد "موستانج" قرروا أنه حان وقت الإنفصال , انظر ليده ولساعته
    Ayağa kalkmanın zamanı geldi. Bence kalkmanın zamanı geldi. Open Subtitles . أعتقد أنه حان وقت الوقوف حان وقت الوقوف
    Evet, güç hücrelerini bağlama zamanı geldi demek istemiştim. Open Subtitles أجل، كنت أقصد فقط أنه حان وقت بدأ توصيل خلايا الطاقة
    Bence yüzüğü tekrar görmenin zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان وقت رؤية الخاتم ثانية ً
    Artık seninle yüzleşmenin ve ne senin ne de hediyelerinin o evde istendiğini söylemenin zamanı gelmişti. Open Subtitles عرفت أنه حان وقت مواجهتك وإعلامك أنك غير مُرحّب بك في منزلي، ولا هداياك أيضاً.
    Yola çıkma zamanı gelmişti. Open Subtitles أعتقد، أنه حان وقت المضي قدماً
    hadi ama, göz damlası zamanı olduğunu biliyorsun. Bırak beni! Open Subtitles أنت تعرفين أنه حان وقت قطرتك
    Bunu temizlemenin zamanı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles -يا أخي -أعتقد أنه حان وقت التظيف
    Az önce üst katta olanları altı aydır olanları yalınlaştırma zamanı geldiğine hemfikir miyiz? Open Subtitles أياًكانما حدثبالأعلىللتو .. أياً كان ما حدث في الستة أشهر الماضية.. هل يمكننا الإتفاق أنه حان وقت تسهيل الأمور؟
    Yola devam etmenin zamanı geldiğine karar verdim. Open Subtitles أعتقد , أنه حان وقت المضي قدماً
    Bebek olayı yüzünden. Sanırım birimizin ileri çıkmasının vakti geldi. Open Subtitles هذا يتعلق بأمر الطفل وأعتقد أنه حان وقت تدخل أحدنا
    Bence bunu konuşma vaktimiz geldi. Open Subtitles أظن أنه حان وقت التحدث عن هذا.
    Şu anda bu küçük adam yemek vaktinin geldiğini söylüyor. Open Subtitles في هذه اللحظة، أظن أن هذا الفتى يخبرني أنه حان وقت الطعام.
    Birkaç bin insan gördü bunu... o yüzden biz de kasabadan ayrılma vaktinin geldiğine karar verdik... bir araba bulduk, ve Chicago'ya doğru yola çıktık. Open Subtitles بضع آلاف شخص رآه لذا فقد ظننا أنه حان وقت مغادرة البلدة فحصلنا على سيارة (وإتجهنا إلى (شيكاغو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more