"أنه دائماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Her zaman
        
    • hep
        
    çünkü dışarda Her zaman başka bir seçenek vardır, ve sen bana güvenmiyorsun. Open Subtitles لإنكِ تعلمين أنه دائماً يوجد خياراً ليتم إتخاذه وإنّكِ لا تثقين بي قط
    Her zaman bana dokunmanın ve gıdıklamanın yolunu buluyor. Open Subtitles أنه دائماً يجد طريقة ليلمسني أو يُداعبني
    Bazı insanlar Her zaman çözülmeyi bekleyen esrarlar olduğunu bilir. Open Subtitles هناك أشخاص يعلموا أنه دائماً هناك لغز يجب أن يتم حله
    Sana göre insanlar işin ucunu hep yatağa mı bağlamalı? Open Subtitles أنتن النساء تعتقدن أنه دائماً سينتهي بكم المطاف في السرير
    Bunlardan biri işlerin hep bir sosyalleşme çerçevesi içinde cereyan etmesi. TED وأحدها أنه دائماً اجتماعي بشكل لا يصدق.
    Peki, siz Her zaman burada bir ev biliyorum. Open Subtitles حسناً ، أنتما تعلمان أنه دائماً سيكون لكم منزلاً هنا
    Baba kız saatlerimizde Her zaman ne kadar değerli olduğunla övünürdün. Open Subtitles بالطبع أعنى أنه دائماً ما يهمك المظهر الخارجىّ خلال فترة علاقتنا الأبوية
    Sana Her zaman destek oldu. Belki yardımı olur. Open Subtitles ,أنه دائماً موجود من أجلك أتعلم ربما يستطيع مساعدتك
    Kadınlara Her zaman ilk buluşmada, bankada ne kadar param olduğunu söylerim. Open Subtitles أنا دائماً ما اخبر النساء برصيديّ الفعليّبالبنك،، فىالميعادالأول. إذن لا عجب فى أنه دائماً لايوجدميعادثانيّ.
    Evet, Her zaman merdivenleri kullandığını biliyorum ama ben de onu hep asansöre sokarım. Open Subtitles نعم، أعلم أنه دائماً يصعد السلالم ولكني كنت أجبره على إستخدام المصعد
    -Desmond'ın en sevdiğim yanı, doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapmak için Her zaman.. Open Subtitles ما يعجبني في ديزموند أنه دائماً يبذل كل مافي وسعه
    Her zaman yılın bu zamnı ortalarda olur, gittiği her yere neşe ve mutluluk saçar, ve çocuklar sırf onu görebilmek için sırada bekler. Open Subtitles أنه دائماً يأتي في هذا الوقت من العام، ينشره الفرح و السعادة أينما يذهب، والأطفال ينتظرون في صفوف فقط ليروه.
    Bizim oğlan Her zaman kolay lokmaları seçer, fakat bu sefer ki tam kevaşe. Open Subtitles أنه دائماً يقطف الفواكه المتدلية في الأسفل ولكن هذه كانت تفاحة ساقطة
    Elimizdekiler en iyisini yapmaya çalisiyoruz ama Her zaman düsünmeniz gereken sonuçlar oluyor tabii. Open Subtitles حسناً, إننا نفعل مابوسعنا بما لدينا ولكن من الواضح أنه دائماً يوجد حد أدنى لما نستطيع
    Bana Her zaman senin gibi insanlar olacağını söylemişlerdi. Open Subtitles لقد أخبروني هناك أنه دائماً سيكون هناك صبيةٌ مثلك
    Çünkü Her zaman başka bir yolu olduğunu biliyorsun. Open Subtitles لإنكِ تعلمين أنه دائماً يوجد خياراً ليتم إتخاذه
    Sen orada N', kendinize öyle söyledi, Her zaman seçim s! Open Subtitles أنت تقول هذا لنفسك، أنه دائماً يوجد خيار
    hep senin anın oluyor ve genelde buna bir şey demiyorum. Open Subtitles أنه دائماً وقتك المميز و عادةً أنا موافق على ذلك
    Bahse girerim, Nack şu an oradadır. hep orada. Open Subtitles أراهن أنه هناك الأن أنه دائماً ما يكون هناك
    Bu arada, konuşmam çoğunlukla babamla ilgili tek sebebi bir tek lisede başarılı olduğu için kendini hep kötülüyor ve bende onun için güzel bir şey yapmak istedim, anlıyorsun değil mi? Open Subtitles وبالمناسبة , خطابي غالباً بخصوص أبي لأنه فقط , أنه دائماً يقسو على نفسه بكلامه كيف تخرج بعناء من الثانوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more