"أنه لا بأس" - Translation from Arabic to Turkish

• sorun olmadığını
• sorun olmaz
• sorun olmayacağını
• sorun değil
• normal
• sorun yok
• Sorun olmayacağından
• sakıncası yoktur

- sorun olmadığını biliyorum. - sorun olmadığını tabii ki biliyorsun.
أعرف أنه لا بأس , انت بالتاكيد تعرف أنه لا باس

Georges, gelip seni görmemin sorun olmadığını söyledi.
قال جورج أنه لا بأس لو قدمتُ إلى هنا لأراك

Korkuyor olabilirsin ama sorun olmadığını söylemeni istiyorum.
ربما ستخافين لكني أريدكِ أن تقولي أنه لا بأس

Burada bazen mankenler olabilir. Umarım sorun olmaz.
ستأتي بعض العارضات إلي هنا من وقت للآخر ، أعتقد أنه لا بأس بذلك

Senin arkadaşının bizim evde otuzbir çekmesinin sorun olmayacağını düşünmesi.
أن صديقك يعتقد أنه لا بأس أن يأتي لمنزلنا و يستمني

sorun değil. Bana karşı dürüst olduğu için çok sevindim.
أنه لا بأس , أنا سعيدة لأنها كانت صادقة معي

Ama normal karşılayacağını söyledin.
حسناً ، لقد ظننت أنك قلت أنه لا بأس بهذا

Eğer bu artık bebek yapmak zorunda olmadığın anlamına geliyorsa, sorun yok.
أجل ، أعتقد أنه لا بأس إن كانت تعني أنه لن يتوجب عليك إنجاب صغار آخرين

Sorun olmayacağından emin misiniz?
هل تعتقد أنه لا بأس بالقيام بهذا؟

A: sana sarlır ve en iyi arkadaşının kariyerini mahvetmen de bir sorun olmadığını söyleyebilirim
أولا : الطبطبة عليك وإخبارك أنه لا بأس بتدمير مسيرة أعز أصدقائك

Depresyonda olanların yapabilecekleri ilk şey, depresif olmanın sorun olmadığını bilmeleridir.
إذا ما كان أحد ما مُحبط، أول ما بمقدورهم ان يفعلوا هو ان يعلموا أنه لا بأس من أن تكون مُحبط.

Seni sevdiğimi söyledim, ama sen söylemedin. sorun olmadığını söylemiştim, ama bu doğru değildi.
لقد قلت لك أنى أحبك ولم تعيديها لى وقلت أنه لا بأس ، ولكنه ليس كذلك

Senin için sorun olmadığını söylemiştin.
لقد وافقتي، وقُلتِ أنه لا بأس بإستخدامها.

Ölmek istiyorsan, bunda bir sorun olmadığını bilmeni istiyorum.
إن أردت الرحيل فأعرفي أنه لا بأس إن رحلت

Ona sorun olmadığını söyledim ama kendisi biraz hassas.
سبق و أخبرتهـا أنه لا بأس بالأمر لكن الوضع حسـاس قليلا

Oğlum ölebilirdi ama siz karşıma geçmiş bunun bir hata olduğunu o yüzden sorun olmadığını söylüyorsunuz!
إبني كان يمكن أن يموت، وأنت تقف هنا وتخبرني أنه لا بأس لأنه كان خطأ؟

sorun olmaz diye düşündüm. Bunu yapma.
‫المكان قريب جداً من الشاطىء ‫فظننت أنه لا بأس بهذا

Biz de bir günlük sorun olmaz dedik, ama o gün bu gündür onu göremedik.
قلنا أنه لا بأس بذلك لليلة ولكننا لم نرها منذ ذلك الوقت

Kızlarla beraber kalmanın sorun olmayacağını söylediler.
و يقولون أنه لا بأس بوجود رجل بـالغ في حجـرة مع فتيات مراهقـات

Neden bu mahalledeki herkes aptal köpeklerini başı boş bırakmanın sorun olmayacağını düşünüyor? !
لمَ يعتقد كل القاطنين بهذا الشارع الميت أنه لا بأس بإطلاق سراح كلبه الغبي؟

Bence Jesus'un İsa kampına gitmesi sorun değil.
أعتقد أنه لا بأس إن ذهب هيسس لمخيم المسيح

Çok yavaşsın, için rahat çünkü biliyorsun ki korkman çok normal
# وتتسللين بهدوء # # أنتى فى أمان لأنك تعرفين # # أنه لا بأس من أن تخافى #

Sanırım o hergelelerle iş yapmanızda bir sorun yok.
أعتقد أنه لا بأس في التعامل مع أولئك الأوغاد

Burada kalmamım Sorun olmayacağından emin misin?
أواثق أنه لا بأس من بقائي هنا؟ بالطبع

Merhaba. İçeri girdim umarım sakıncası yoktur.
مرحباً لقد سمحت لنفسي بالدخول , آمل أنه لا بأس