Üniversitede farklı olduğunu biliyorum ama bir profesyonel olarak buradasın ve ona uygun giyinmeni istiyoruz. | Open Subtitles | أعلم أنه مختلف في الكلية و نتوقّع منكِ أن تلبسي كواحدة |
farklı olduğunu biliyorum, bu yüzden, boşa çene yorma! | Open Subtitles | أعرف أنه مختلف لهذا توقف عن الكلام |
Bak, küçüklüğünden beri Wade'in farklı olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | منذ ان كان "وايد" طفلاً صغيراً علمنا أنه مختلف |
O farklı biri, değil mi? | Open Subtitles | أنه مختلف, أليس كذلك ؟ |
Hayır, değişmiş. O farklı. | Open Subtitles | لا, لقد تغير, أنه مختلف |
Doğru. Maskesine bakın. Diğerlerinden çok farklı. | Open Subtitles | نعم, و انظروا لقناعه أنه مختلف جداً عن الأخرين |
Onun farklı olduğunu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أخبركِ أنه مختلف |
Onun diğerlerinden farklı olduğunu hemen anladım. | Open Subtitles | عرفت حالاً أنه مختلف عن الآخرين |
Diğerlerinden farklı olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن تعترفي أنه مختلف |
Sadece onun farklı olduğunu düşündüğün için. | Open Subtitles | لما تعتقد أنه مختلف ؟ |
Onun biraz farklı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه مختلف قليلاً، |
Sadece istediğini söylediğin şeyden farklı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظر , أنا فقط ... أعتقد أنه مختلف حتى ماذا تقول ماتريد . |
farklı olduğunu göremiyor musun? ! | Open Subtitles | الا يمكنك أن نرى أنه مختلف ؟ |
farklı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .أعلم، أنه مختلف |
Onun farklı olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت أنه مختلف |
Ama Caesar'a inanmıştım. farklı olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لكني آمنتُ بـ(سيزر)، أعتقدتُ أنه مختلف |
Söyledim sana. O farklı. | Open Subtitles | قلت لك أنه مختلف |
O farklı. | Open Subtitles | أنه مختلف |
Çok ne ı duymak ve o yeni ve geliyor. - çok farklı. | Open Subtitles | أنه منتج جديد وما سمعت عنه أنه مختلف تماماً. |