"أنه مذنب" - Translation from Arabic to Turkish

• suçlu olduğunu
• suçlu olduğuna
• suçlu olduğu
• onun suçlu

Herkes suçlu olduğunu söylüyor ama bir gerekçe gösteremiyorlar.
كلهم يقولون أنه مذنب ولكنهم لا يجدون أى دافع

Söylemesi zor ama onun suçlu olduğunu sanıyorum.
من الصعب شرحها في كلمات. فقط أعتقد أنه مذنب.

İçimizde 11 kişi hala onun suçlu olduğunu düşünüyor.
أحدَ عشرَ منا لا زالوا يعتقدون أنه مذنب.

Ben suçlu olduğuna inanıyorum ve o hapishanede olmalı.
أنا مقتنع أنه مذنب ويجب أن يكون في السجن

Bilmiyorum, Harvey bu makale onun suçlu olduğu hissini uyandırıyor.
لا أعرف يا (هارفي)، لكن تلك المقالة تجعل القضية مقنعة جداً أنه مذنب

..suçlu olduğunu kabul etmiyor. Davası için hayırlı değil.
إن كان لا يعتقد حقًا أنه مذنب فيجب أن يحتفظ بذلك لنفسه

suçlu olduğunu düşünüyorsun çünkü ondan nefret ediyorsun.
إتك تفترض أنه مذنب لأنك تكرهه جداً، صحيح؟

suçlu olduğunu bildiğin birinin yargılanmasından emin olmak için delil yaratır mısın?
مستعد لتزوير أدلة مشبوه تعرف أنه مذنب كي يُتّهم؟

Adamı görür görmez suçlu olduğunu anlamıştım.
اللحظة التى قابلت فيها هذا الرجل, دوبس, عرفت أنه مذنب

suçlu olduğunu söylüyorsanız, o zaman dövüşürüz.
لو أنك تقول أنه مذنب سيكون هناك قتال والله وحده سينتزع الحقيقة منه

Herkes suçlu olduğunu biliyor. Cylonlara yerimizi bildirdi.
الجميع يعلم أنه مذنب , لقد منح السيلونز موقعنا

Her neyse, onun suçlu olduğunu saptayabileceğimiz bir yol var.
بأية حال، هناك طريقة أكيدة للتحقق من أنه مذنب

Onun suçlu olduğunu biliyorsun, ve burnumuzun dibinden çekip gidiyor.
سندعه يغادر وحسب ؟ تعرف أنه مذنب ويفرك أنوفنا

Bence suçlu olduğunu düşündüğü kişileri cezalandırıyor bu da demek oluyor ki onlarca potansiyel kurban olabilir.
أظن أنها تعاقب من تظن أنه مذنب مما يعني أنه هناك الكثير من الضحايا المتوقعين

Onun suçlu olduğunu söylemiyorum ama listemin en tepesine yerleşti.
لن أقول أنه مذنب, لكنه سيكون على قمة قائمتي

Şimdi, onun suçlu olduğunu ve senin de en az onun kadar suçlu olduğunu bildiğini itiraf et.
الآن، أعترف أنك تعرف أنه مذنب وبقدر ماهو مذنب

Onbirimiz onun suçlu olduğunu düşünüyoruz.
أحدَ عشرَ منا يعتقدون أنه مذنب.

Yalan söyleme. Brendan'a dürüstlüğün onu özgür kılacağını söylediler ama o noktada suçlu olduğuna tamamen ikna olmuşlardı.
ليندسي مالوي: لقد أخبروا بريندان أن الصدق "سيحرره،" ولكنهم كانوا مقتنعين تمامًا أنه مذنب.

Burada ne yazarsa yazsın Bay Bates'in suçlu olduğuna inanmıyorum.
لا أصدق أنه مذنب مهما كان الذي كتبه هنا

Mahkum olması suçlu olduğu anlamına gelmez.
-إن كان مداناً فهذا لا يعني أنه مذنب