"أنه مشغول" - Translation from Arabic to Turkish

    • meşgul olduğunu
        
    • yoğun
        
    • meşguldür
        
    • Çok meşgul
        
    Daha fazlasını istedim fakat Lucky çok meşgul olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أردت المزيد .. لكن لاكي قال أنه مشغول للغاية
    - meşgul olduğunu söylüyor canım. Open Subtitles ــ قال أنه مشغول ـ قال أنه سوف يأتي، لماذا لم يأتي؟
    İşle meşgul olduğunu söylüyordu ama pek çok defa bizi ziyaret etti. Open Subtitles ,لقد كان يقول دائما أنه مشغول جدا بعمله لكنه كان يأتي ليزيارتنا بشكل مستمر
    Ofisim New York'da. Orası çok yoğun. Open Subtitles مكتبي في نيو يورك يبدو أنه مشغول جداً هناك
    Geç saatlere kadar çalışacağını söyledi. Eminim çok meşguldür. Open Subtitles تعلم، قال أنه سيعمل لوقتٍ متأخر لذا أنا واثقة أنه مشغول وحسب
    Sana çok meşgul olduğunu söyleyecek ana benim için çok makbule geçeceğini söyle. Open Subtitles سيقوم بإخبارك أنه مشغول, لكن أخبره بأنك ستقدر خدمته.
    meşgul olduğunu ama yakında beni göreceğini yazıyor. Open Subtitles لقد كتب أنه مشغول ولكنه سيقابلني قريباً.
    Çok meşgul olduğunu söyledi bu da çıplak bir şekilde karalama yaptığı anlamına geliyor. Open Subtitles وقال أنه مشغول جدا والذي يعني أنه عاري ويعبث
    Arkadaşım meşgul olduğunu ve yemekte bize katılamayacağını söyledi. Open Subtitles أهلاً - زميل عملي أخبرني أنه مشغول جداً - ولا يستطيع أن ينضم لي على عشاء مبكر
    Gizli görevde ve meşgul olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه في مهمة سرية، و أنه مشغول.
    Onun koyun kırpmakla ve Vitalion şarabı çalmakla meşgul olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أعتقدت أنه مشغول "بسرقة نبيذ "الفيتاليون - أسمح بالتتويج -
    Çok meşgul olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه مشغول للغاية
    Hanımefendi, Nucky bu gece meşgul olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles سيدتي، يود (ناكي) إبلاغك أنه مشغول الليلة
    Ben de biliyorum meşgul olduğunu. Open Subtitles أعرف أنه مشغول.
    Ama yine de eve giderken Abe'in evinin önünden geçtim, ve okulda ders vermekle meşgul olduğunu biliyordum, Open Subtitles ولكن مع ذلك، عندما كنت أمشي عائدة إلى البيت، مررت بمنزل (آيب) وكنت أعرف أنه مشغول بالتدريس طوال المساء
    Efendim, meşgul olduğunu söylemiştik. Open Subtitles سيّدي، قلنا أنه مشغول.
    - İki gün yoğun olduğunu söyledi. Open Subtitles ـ يقول أنه مشغول ، سيأتي بعد يومين
    İddiaya varım çok meşguldür. Sana kendini adamasına rağmen. Open Subtitles أنا أراهن أنه مشغول كثيراً من الصعب الألتزام على هذا النحو
    - Çok meşgul anne. - Oh, hayır, tatlım, meşgul değil. Zaman ayırabilir. Open Subtitles أنه مشغول جدا يا أمى لا يا بنى, لديه بعض الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more