Neil onun Özel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | "نيل" يعتقد أنه مميز "المترجم : ومحمد محمود والشعب المصري يعتقد أنه مميز،ههههه |
Sana onun Özel olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنه مميز |
Onun o kadar Özel olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنه مميز جداً؟ |
O her şeyi vazgeçmek için çok özel olmalıdır. | Open Subtitles | لابد أنه مميز جداً لتتخلي عن كل شيء من أجله |
Derge Özel olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | يحتاج "ديرج" أن يعرف أنه مميز. |
Özel olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | وأخبرتني أنه مميز. |
Hayatı boyunca tüm insanlar John Locke'a Özel olduğunu ve bir amacı olduğunu söylemiş ancak o kendisini tekerlekli sandalyede ve bir ofis bölmesinde geleceği olmayan bir işi yaparken bulmuş. | Open Subtitles | طوال حياة (جون لوك) كان الناس يخبرونه أنه مميز و أنه عنيَ للقيام بشئ مميز و لكن ذلك أوصله إلى الكرسي المتحرك و وظيفة متعبة في شركة صناديق |
Eric onun Özel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | "اريك" يظن أنه مميز |
- Ben Özel olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | -اعتقد أنه مميز . |
Onun Özel olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنه مميز. |
O özel bir kitap Rudyard, hem de çok özel. | Open Subtitles | أنه مميز يا "روديار" مميزٌ جداً. |
Yani Leonard çok özel, zeki ve iyi birisi ama... | Open Subtitles | - يعني أنه مميز وذكي ولطيف و ... |