"أنه يكذب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalan söylüyor
        
    • yalan söylediğini
        
    • yalan söylüyordur
        
    • yalan söylediğine
        
    • Yalan söylediğinden
        
    - Çocuk hiç bağırmadığını söyledi. - yalan söylüyor olmalı. Open Subtitles ـ الطفل قال إنه لم يصرخ قط ـ لابد أنه يكذب
    Yani o ya yalan söylüyor... ya da daha kötüsü, ve o... Open Subtitles لذا أمّا أنه يكذب أَو أنه يفعل أكثر من ذلك
    Ya sana yalan söylüyor, ya da bana. Open Subtitles إما أنه يكذب عليك أو يكذب عليّ بكلا الحالتين..
    "Hayır dediğinde , yalan söylediğini biliyordum;çünkü onu çok iyi tanıyordum" Open Subtitles حين أجاب بالنفي، عرفتُ أنه يكذب. عندها عرفت أني قبضتُ عليهئ
    yalan söylediğini kabul etti ve hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Open Subtitles لقد نعته بذلك إعترف أنه يكذب, ومضى قدماً وكأن شيء لم يكن
    Eğer bir adam ölmekten korkmuyorsa, ya yalan söylüyordur ya da Grukha'dır. Open Subtitles اذا أخبرك شخص أنه لا يخشى الموت اما أنه يكذب أو أنه جيركا
    Bunca zamandır babamı tanıdığı hakkında yüzüme karşı yalan söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه يكذب بوجهي حيال معرفته بأمر والدي طيلة الوقت
    Çünkü Tom, Yalan söylediğinden şüphelenirsem neler yapacağımı bilecek kadar akıllı. Open Subtitles لأن توم ذكي كفاية ليفهم أنه اذا شككت أنه يكذب
    Ya bu adam bize yalan söylüyor ya da kiminle evlendiğinden haberi bile yok. Open Subtitles رقم ضمانها الاجتماعي إما أنه يكذب علينا أو لا يعرف زوجته
    yalan söylüyor. Open Subtitles و بعدها ، صفعني علي وجهي أنه يكذب ، هذا لم يحدث
    Ona inanmıyorum. Bence dörtleme konusunda yalan söylüyor. Open Subtitles اسمعي , أنا لا أصدقه , أظن أنه يكذب حيال أمر الرباعية كله
    Güney'deki o iki şebeke hakkında yalan söylüyor. Open Subtitles أعني، أنه يكذب عن تلك المحطتين في الجنوب.
    Ayrıca dostun olan çalışanın görünüşe göre sana yalan söylüyor. Open Subtitles موظفك، والذي هو أيضـًا صديقك يبدو أنه يكذب عليك
    İtiraf etmeye yanaşmasa da şüphesiz ki yalan söylüyor. Open Subtitles على الرغم من أنه يرفض الإعتراف ليس هناك شك في أنه يكذب
    Açıkça ölü adam ile arasında ne olduğu ile ilgili yalan söylüyor. Open Subtitles حسناً, من الواضح أنه يكذب بخصوصما حصل بينه وبين الرجب الميت
    Bir kez olsun kendini önemli hissetmek için mi yalan söylediğini düşünüyorsunuz? Open Subtitles هل تقول أنه يكذب فقط لكي يصبح مهماً مرة في حياته؟
    yalan söylediğini zannetmiyorum fakat bir şeyler sakladığından kesinlikle eminim. Open Subtitles لا أظن أنه يكذب ولكني متأكدة من أنه يخفي شيئاً ما أنتِ لا تظنين أنه يكذب
    Acısını adamdan çıkartıyorsun çünkü onun da yalan söylediğini sanıyorsun. Open Subtitles أنتِتتهمين هذا الرجل لإنكِ تعتقدين أنه يكذب عليكِ أيضاً وأنّت سوف تقتلين مريضتنا في هذه العملية
    Acısını adamdan çıkartıyorsun çünkü onun da yalan söylediğini sanıyorsun. Open Subtitles أنتِتتهمين هذا الرجل لإنكِ تعتقدين أنه يكذب عليكِ أيضاً
    Patronunla konuştuğunda, ona de ki eğer oğlumla ilgili bana yalan söylediğini öğrenirsem onun izini bulurum. Open Subtitles حينما تتحدث لمديرك أبلغه لو اكتشفت أنه يكذب علي سأتتبع أثره
    Yani şık gömlekli, pahalı takımlı ve güzel saç kesimi olan biri... bana yardımcı olamayacağını söylüyorsa, kesin yalan söylüyordur. Open Subtitles ،قميص باهظ، بزة غالية ...و تسريحة شعر جميلة ،مما يشير إلى أنه لا يستطيع مساعدتي كما اعتقد أنه يكذب
    Bizim için yalan söylediğine sevindim. Open Subtitles حسناً، أنا سعيد أنه يكذب من أجلنا.
    Ve Yalan söylediğinden emin gibiyim. Open Subtitles وأنا واثق أنه يكذب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more