"أني آسف" - Translation from Arabic to Turkish

• üzgün olduğumu
• Özür diledim
• özür dilediğimi

Olaylara üzgün olduğumu söylemek istedim. Harika.
أردت إخبارك أني آسف حول ما آل إليه الأمر

Vanessa, üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Böyle olmasını istememiştim.
أريد أن اقول أني آسف لم أقصد أن يصبح الأمر هكذا

Birlikte çok sey yasadik bu sekilde bittiği için üzgün olduğumu söylemeye geldim.
, لقد مررنا بالكثير معاً أنا و أنت , اردت أن أقول أني آسف أن الأمر انتهى هكذا

Aredian'ın elinde acı çekme ihtimaline karşılık olarak üzgün olduğumu belirtmek istedim.
أردت أن أقول أني آسف لو أنك عانيت بين يديه

Özür diledim, onlar da beni bağışladılar.
قلت أني آسف و سامحنني

Bak, sana üzgün olduğumu, büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu ve değişmeye hazır olduğumu söyleyebilirim ama bu saçmalıkları duymak istediğini sanmıyorum.
يمكنني أن أجلس هنا و أٌقول لك أني آسف كان سوء تفاهم و أنا مستعد للتغيير و لكني لا أعتقد أنك تريدين سماع هذا الهراء

Ona üzgün olduğumu ama buranın bizim için iyi bir yer olduğunu söyledim.
لقد اخبرته أني آسف لكن هذا موقع جيد بالنسبة لنا

Keşke ona üzgün olduğumu söyleyebilseydim.
أتمنى لو أنني أستطيع أن أقول له أني آسف

Çok endişelendim,Joe. Sana üzgün olduğumu söyledim.
ـ لقد كنت قلقة ، جو ـ لقد كنت أني آسف

Onlara, yaptığım şey için üzgün olduğumu söylemeliyim.
يجب أن أخبرهم أني آسف على ما أنا فعلت

Baze tekrardan üzgün olduğumu belirtmek istiyorum.
بايز ، لقد أردت أن أقوم أني آسف مجددا

Ona üzgün olduğumu söyle.
أريدك أن تخبره أني قلت أني آسف

- üzgün olduğumu söyledim, tamam mı?
قلت أني آسف ألم أقل هذا؟ نعم ، حسناً

Beceremesem de üzgün olduğumu söylemeye çalışıyorum.
محاولتي المثيرة للشفقة لقول أني آسف

Aileme üzgün olduğumu söyleyin ve onları özleyeceğimi...
أخبروا والدي أني آسف... سوف أشتاق إليهما.

Baba, üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.
...أبي ، أنا فقط أريد أن أقول أني آسف

Julie'ye de üzgün olduğumu söyle.
-{\pos(250,190)}أبلغ (جولي) أني آسف أيضاً

Ben her şey için üzgün olduğumu söylüyorum.
أنا أقول أني آسف... على كل شيء.

Sadece çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.
فقط اُريدك أن تعرف أني آسف

Sam, Özür diledim ya.
سام، قلت لك أني آسف.

Onu kurtaramadığım için özür dilediğimi söyle. Elinden geleni yaptın Jake.
قولي لها أني آسف آسف لأني لم أتمكن من إنقاذها