Ve bildiğim kadarıyla, Will ne biliyorsa benim de bildiğimi sanıyorlar... | Open Subtitles | و على حد علمي , يعتقدون أني أعرف ما يعرفه ويل |
Peder her şeyi bildiğimi söylemiyorum ama kral bana güvenmeye devam etmek zorunda. | Open Subtitles | أبتاه.. لا أقول أني أعرف كل شيء، ولكن يجب أن يثق بي الملك |
- Sen tropikal hastalıklar uzmanısın, baba. - Doktorları bilirim! | Open Subtitles | انت خبير با أمراض الاٍستواء ,يا أبي أني أعرف أطباء |
Bambi. Bu çığlığı tanıyorum demiştim. Hareket edebilmene çok şaşırdım. | Open Subtitles | بامبي، إعتقدت أني أعرف هذه الصرخة أنا متفاجئ لرؤيتك تتحرك |
Artık ellerinin nereye değdiğini bildiğime göre, bir daha gitmem. | Open Subtitles | أحتاج لواحد جديد الأن، حيث أني أعرف أين كانت يداه |
Sence o gün ne olduğunu bilmiyor muyum? | Open Subtitles | ألا تخالين أني أعرف ما حدث بالفعل ذاك اليوم؟ |
Sanırım balayında neler yaşadığını şimdi daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أظن الآن أني أعرف ما مررت به في شهر عسلكَ. |
Muhtemelen çocukluğun hakkında senden fazla şey biliyorumdur. | Open Subtitles | من المحتمل أني أعرف عن طفولتك أكثر منك |
Evet, andırıyorum. Şöyle diyelim. Bir tasarının nasıl kanun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | نعم يشبهه، لنقل أني أعرف كيف يمكن للإعلان أن يصبح قانونا |
Gençlere ilişkin bir şeyler bildiğimi sanırdım. | Open Subtitles | كنت أعتقد أني أعرف أشياء عن الصِغار فى السن. |
O benim bunu bildiğimi bilmiyor, fakat Clinton bunu bir kere ağzından kaçırdı. | Open Subtitles | إنه لا يعرف أني أعرف ولكن كليتون اه هفواته. |
Onlara formülü bildiğimi söyleyeceğim. Beni geçide götürecekler. | Open Subtitles | أنا سأخبرهم أني أعرف المعادلة سيأخذونني للبوابة |
Ben konuşurken rahat olmanızı istiyorum, çünkü korku ve endişe nedir biraz bilirim. | TED | أريدكم أن تشعروا بالراحة وأنا أقوم بذلك بإخباركم أني أعرف شيئًا عن الخوف والقلق. |
Ve bunu yapmasını da çok iyi bilirim. | Open Subtitles | ومن الأفضل لك أن تصدق أني أعرف كيف سأحصل عليها. |
Şey, tarih okuduğumdan tarihi iyi bilirim, ama sen sen o tarihi bizzat yaşadın. | Open Subtitles | نعم، إعتقدت أني أعرف الكثير عنالتاريخلأنيدرسته،لكنّكِ.. أنتِ عشتيه في الحقيقة |
İlk görüşmemizde söylemiştim seni senden daha iyi tanıyorum diye. | Open Subtitles | أخبرتك في مقابلتنا الأولي أني أعرف عنك أكثر من نفسك |
Sorun şu ki, Dabao isimli birçok adam tanıyorum. | Open Subtitles | المشكلة أني أعرف العديد من الرجال باسم دابو |
-Çünkü onun eşini tanıyorum. Dolayısıyla ikimiz tanıştık. | Open Subtitles | وبما أني أعرف من تواعد جميعنا إلتقينا ببعض |
Benim neden bahsettiğimi bildiğime inanacak kadar aptal olduğu için. | Open Subtitles | فتى لأنه كان أحمقا كفاية لكي يصدق أني أعرف عما أتحدث |
Hayatta olduğunu bildiğime göre bütün geleceğimi tehlikeye atman için başka mantıklı bir sebep yok. | Open Subtitles | بما أني أعرف أنّك على قيد الحياة، فإنّه السبب الوحيد المقبول الذي لديك لتضّحي بمستقبلي |
Sence ben bu numarayı bilmiyor muyum? | Open Subtitles | ماذا، لا تعتقد أني أعرف هذا هذه هي البغال. |
Güven bana artık bildiğime göre bana neden söylemediğini anlıyorum. | Open Subtitles | ثقي بي , الآن بما أني أعرف أفهم لماذا لم تخبريني |
Çocukluğunu muhtemelen senden iyi biliyorumdur. | Open Subtitles | من المحتمل أني أعرف عن طفولتك أكثر منك |
Varsay ki katilin kim olduğunu biliyorum. Ve şu anda bu odada onunlayım. | Open Subtitles | لو افترضنا أني أعرف هوية القاتل، وأنه متواجد هنا في هذه الغرفة.. |