| "Sevgili anne ve baba size bu mektubu yazmama ve iyi olduğumu söylememe izin verdiler. | Open Subtitles | أبي وأمي الأعزاء لقد قالوا بأني أستطيع الكتابة لكم وأخبركم أني بخير |
| Ben birkaç saat önce Dr Brightman tarafından incelendim. İyi olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد تم فحصي بواسطة الدكتوره برينجتون قبل ساعتين مضت , لقد قالت أني بخير |
| Aslında eve bir telefon açıp aileme iyi olduğumu söylemek isterim. | Open Subtitles | حسنا، أود أن أهاتف عائلتي لأخبرهم أني بخير |
| Birden Kendimi iyi hissetmiyorum. - Haydi. | Open Subtitles | ربما يجب أن نذهب لا أشعر أني بخير مع هذه المفاجأة , لنذهب |
| Kendimi iyi hissettiğim tek zaman seninle olduğum rüyalarım. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الذي أشعر فيه أني بخير هو في أحلامي معك |
| Prostatına bakabilirim. Sanırım ben iyiyim. | Open Subtitles | ـ أستطيع فحص البروستاتا ـ أعتقد أني بخير |
| Anne, uzun hikaye, güven bana sana sabaha her şeyi anlatırım, lütfen çocuklara iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | أمي ، إنها قصة طويلة ، صدقيني سأعود للمنزل صباح الغد فقط أخبري الأولاد أني بخير |
| Eğer karımı tekrar görebilirseniz ona iyi olduğumu ve endişelenmemesini söyleyin. | Open Subtitles | إذا حدث و أن رأيت زوجتي مرة آخرى قل لها أني بخير و أن لا تقلق |
| Konuşacak vaktim yok ama onlara iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت للحديث لكن أخبريهم أني بخير |
| Biraz sümüklü ama iyi. Size söyledim ya, eğer dahi doktor iyi olduğumu söylüyorsa, iyiyimdir. | Open Subtitles | و لكن ستكونين على ما يرام. لزجة و لكن بخير. لقد أخبرتك بالفعل ، إن قال لي طبيب عبقري أني بخير |
| Bu insanlara benim iyi olduğumu söylemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تخبري هؤلاء الناس أني بخير |
| Az önce kız kardeşimi arayıp, iyi olduğumu haber vermeye çalıştım. | Open Subtitles | فقط أردت أن أتصل بأختى لأخبرها أني بخير |
| Kız kardeşimi arayıp ona iyi olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط ساتصل بأختى وأخبرها أني بخير |
| Sağlık görevlileri iyi olduğumu söyledi. | Open Subtitles | كما أن المسعفين قد قالوا أني بخير. |
| - Kit, bana bir iyilik yapmalısın. Scotty'i arayıp iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | يجب أن تصنعي لي معروفاً، اتصلي بـ"سكوتي" وأخبريه أني بخير |
| - Aptallık falan değildi. Sana iyi olduğumu söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | اسمعي، كان يجدر بي إخباركِ أني بخير |
| Hem en azından iyi olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | و.. على الأقل صرت أعرف أني بخير. |
| Ben de "Aşkım, Kendimi iyi hissetmiyorum, o yüzden gelemem" diye cevap yazdım. | Open Subtitles | و ارسلت لها , عزيزتي لا اشعر أني بخير لا استطيع المجيئ انا اسف |
| Kendimi iyi hissetmiyorum. Biraz hava alacağım. | Open Subtitles | لا أشعر أني بخير, سأخرج لإستنشاق بعض الهواء... |
| Memur Bey, Kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أيها الضابِط، لا أشعرُ أني بخير |
| - ben iyiyim. - Hayır değilsin. | Open Subtitles | أشعر أني بخير حسنا, أنت لست كذلك |
| Ne söyleyeceğini biliyorum ama ben iyiyim, | Open Subtitles | أريد ما الذي ستقوله فقط لتعلم أني بخير |