- Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
- Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
Bu grupta içki istemediğimi açıkça söylediğimi sanıyorum. | Open Subtitles | ظننتني أوضحت جيداً أني لا أريد أي خمور هنا |
Daha fazla sorun istemediğim doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيحاً أني لا أريد المزيد من المشاكل |
Senin yanında olmak istemediğim dışında söyleyecek hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد اي كلام اخر سوى أني لا أريد أن أكون معك |
Galiba ziyaretçi istemediğim konusunda yeterince açık olamadım. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أكن واضحاً عندما قلت أني لا أريد زوار |
Beynon'a hata istemediğimi söyle. Bir kere telefon edeceğim. | Open Subtitles | أخبر بينون أني لا أريد أي لبس سأَجري مكالمة هاتفيةَ واحدة |
- Lanet olası tabutlarınızdan istemediğimi söyledim! | Open Subtitles | ــ أخبرتك أني لا أريد أياً من توابيتكم اللعينة |
Sonra ona yapmak istemediğimi söyeledim çünkü hazır değildim. | Open Subtitles | بعدها أخبرته أني لا أريد أن أفعل هذا مرة اخرى لأني لم أكن في سن يسمح |
Çocuk istemediğimi söylemiştim! | Open Subtitles | سحقاً يا رجل، أخبرتك أني لا أريد هذا الطفل |
Onu görmek istemediğimi hakkında hiçbir şey bilmek istemediğimi ya da onla hiçbir alakam olmadığını biliyor. | Open Subtitles | هو يعلم أني لا أريد أن آراه أني لا أريد أن أعرف أي شيء عنه أو لا أملك أي شيء لأعمل معه |
Anneme, Dan'in yüzünü bir daha görmek istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | و أخبرت أمي ان هذا بسبب أني لا أريد ان أري وجهه |
Düşüncelerimi görebilirsin. Benim bunu yapmayı istemediğimi anlarsın. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى أفكاري أنت تعرف أني لا أريد فعل ذلك |
Başkalarının önünde tartışmak istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد التحدث بالأمر أمامهما |
Yani ona gittiği için çok kızgın olduğumu bu yüzden onunla bugün konuşmak bile istemediğimi söylemedin? | Open Subtitles | اذن لم تخبريه اني مازلت غاضبة لأنه تركنا؟ حتى أني لا أريد التحدث معه اليوم؟ |
Para istemediğim için işe alınmama da gerek kalmadı. | Open Subtitles | بما أني لا أريد أن يدفعوا لي فلا أحتاج موافقتهم على توظيفي |
Bak, bana ondan bundan yakınma dediğimi biliyorum ama bu onları dinlemek istemediğim manasına gelmiyor. | Open Subtitles | انظري، أعلم أني أخبرتك أن لا تتذمري، لكن هذا لا يعني أني لا أريد سماعه. |
Hiç gitmek istemediğim halde kursa gitmek için çok uğraşmanın nedeni bu. | Open Subtitles | لهذا أعمل بجد و أدهب للمدرسة على الرغم من أني لا أريد الذهاب |
Belki. Ama bu benim de başka şeyler istemediğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | ربما , ذلك لا يعني أني لا أريد أشياء |
Seninle vakit geçirmek istemediğim için değil. | Open Subtitles | وليس أني لا أريد قضاء الوقت معك |
Hiçbir şey istemediğim doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيحاً أني لا أريد أي شيء . |