Konuşmak istediğin herhangi bir şey varsa evde olabilecek bir şey veya her neyse burada olduğumu biliyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أردتِ التحدث معي حول أي شيء.. حول ما يجري في المنزل أو أي شيء.. فأنتِ تعرفين أني هنا, حسنا؟ |
Corrado beni ararsa, burada olduğumu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا بحث كوررادو عني يمكنك أن قولي له أني هنا |
Dinleyin, gidip ailenizi bulup benim burada olduğumu söylemeniz çok önemli. | Open Subtitles | إستمعي، إنه مهم جداً بأنّ تذهبي للبحث عن والديك وأخبريهم أني هنا. |
Her neyse burada olduğuma göre, bundan faydalanalım mı? | Open Subtitles | على أي حال، بما أني هنا هلا نستغل هذا بأفضل شكل؟ |
Burada olduğum sürece güvende olacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انني آمنة ، طالما أني هنا. |
Efendim, açıkçası Bayan Atlanta burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | بصراحة، سيدي الآنسة أطلانطا لا تعرف أني هنا |
burada olduğumu bil diye şarkı söyleyeceğim. | Open Subtitles | .. سوف أغني لك لتعلمي أني لتعلمي أني هنا |
Tatlım neden para sakladığımı düşündün ki hem para saklamaktan dolayı burada olduğumu düşünürsek? | Open Subtitles | عزيزتي، لماذا تظنين أني قد أخبأ المال بعض النظر عن حقيقة أني هنا لإخفائي للنقود؟ |
burada olduğumu kimsenin bilmemesi lazım. | Open Subtitles | تمنح جولات بالمكان؟ لا أحد يفترض به أن يعرف أني هنا |
burada olduğumu söylemediler diye adamlarını suçlama. | Open Subtitles | الآن, لا تذهب وتلوم رجالك لعدم إخبارهم لك أني هنا. |
George burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | وإذا أرسل لك إلي هنا في محاولة لعمل صفقة... جورج لا يعرف أني هنا. |
Ona burada olduğumu söyle, sonra da kayboI. | Open Subtitles | اخبرها أني هنا و اغرب عن وجهي, حسنا؟ |
burada olduğumu bile bilmiyor. Yani planın boşa gitti. | Open Subtitles | إنه لا يعرف أني هنا لذلك لن تفلح خطتك |
Gitmeliyim. Annem burada olduğumu öğrenirse sinirlenir. | Open Subtitles | علي الذهاب، ستغضب إن عرفت أني هنا |
Belli ki burada olduğumu bilmiyorlar. | Open Subtitles | من الواضح أنهم لا يعرفون أني هنا |
Ama o uyandı! burada olduğumu biliyor! Oradan çıkacak! | Open Subtitles | لكنه استيقظ ، وهو يعلم أني هنا سوفيخرج. |
burada olduğumu söyleme. - Oradasın biliyorum, Skinner! | Open Subtitles | لا تقل له أني هنا - انا أعرف أنك هناك سكنر - |
Şey,artık burada olduğuma göre, kültürünüzü tümüyle öğrenmeme izin verin. | Open Subtitles | .. حسناً .. بما أني هنا اسمحي لي أن أتعلم حضارتك |
Artık burada olduğuma göre, daha sonra öğle yemeği yemek ister misin diye sormaya gelmiştim | Open Subtitles | حسناً , الآن بما أني هنا 000 أردت أن اري إذا كنت تود تناول الغذاء لاحقاً |
- Burda olduğun için çok mutluyuz. - Ben de Burada olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | نحن مسرورون لوجودك هنا - أنا مسرور أني هنا - |
Senin yanında olduğumu söylemek için geldim buraya. | Open Subtitles | أقبلت لأنني إبتغيت أن تعلم أني هنا من أجلك. |
Burda olduğumu nasıl bildin? | Open Subtitles | كيف علمت أني هنا ؟ |
Aslında eski iş bağlantılarımı geliştirmek, insanlara her şey mahvolmadan önce eskiden yaptığım işte iyi olduğumu hatırlatmak için buradayım. | Open Subtitles | أعني أني هنا لإعادة إحياء بعض العلاقات القديمة لأذكر الناس أنه قبل كل ماحدث |