"أنّكَ لستَ" - Translation from Arabic to Turkish

• olmadığını

Örneğin, ...katilin sen olmadığını öğrenmek çok rahatlatıcı oldu.
على سبيل المثال، أعتقد أنّي مرتاحة جداً أنّكَ لستَ القاتل

Geçen sene seni gördüğümde Avcı kumaşın olmadığını anlamıştım.
حينما رأيتكَ العام الماضي أدركتُ أنّكَ لستَ أهلاً لصيّاد.

Onu, tüm bu olanlarla ilişkilendirebileceğin bir kanıtın olmadığını itiraf etmeye hazırsın, doğru mu?
وتعترف بسهولة أنّكَ لستَ تملك أيّ دليل يورّطه إطلاقًا، أذلك صحيح؟

Gerisi sana kalmış. Profesyonel olmak için yeterli olmadığını düşünüyorsan lisansını imha etmek veya saklamakta özgürsün.
فلو تشعر أنّكَ لستَ مؤهّلاً بما فيه الكفاية، فلكَ أن تدمر أو أن تتخلّى عن رخصتكَ.

Senin suçun olmadığını biliyorum.
أعلمُ أنّكَ لستَ مسؤولًا، أخبرني ما حدث فحسب.

Aslında mükemmel biri olmadığını mı söylüyorsun yani?
أحقّاً تقولُ لي أنّكَ لستَ مثاليّاً؟

Şu anda kaydırağımda olmadığını biliyorum.
أعلم أنّكَ لستَ على زلّاقتي الآن.

Sen mineyle dolusun o yüzden etki altında olmadığını biliyorum.
أنتَ مليء بـ "الفيرفين" لذا، أعلم أنّكَ لستَ مُذهنًا

Dindar biri olmadığını biliyorum.
أعلم أنّكَ لستَ شخصاً متديّناً

Doug'un senin hırsız olmadığını bildiğine eminim.
أنا متأكدٌ من أن (دوغ)، يعلم أنّكَ لستَ اللص، لأنّه هو اللص

Hazır olmadığını söyledi.
-قال أنّكَ لستَ مُستعداً بعد .

Savunma Bakanı olmadığını biliyorum.
-أعلم أنّكَ لستَ وزير الدفاع

Onlardan biri olmadığını nereden bileyim?
-كيف أعرف أنّكَ لستَ منّهم

- Polis olmadığını biliyorum.
-أعلمُ أنّكَ لستَ شرطيًّا . -كلا .

- Bundan polis olmadığını anlıyorum.
-حسنٌ، أفهمُ أنّكَ لستَ شرطيًّا .

Senin asla Harvard'a gitmediğini ve gerçek bir avukat olmadığını bildiği halde seni kovmayan biri yerine daha önce tanımadığın bir ortağın tarafını seç.
اِدعم رجلًا لم تقابله قطّ أمام شريكة تعلم أنّكَ لم تلتحق بـ(هارفرد) قطّ، وتعلم أنّكَ لستَ محاميًا وتُبقي عليكَ بالرّغمِ من ذلك.

Senin benim Peter'ım olmadığını da biliyorum.
-و أعلم أنّكَ لستَ هو ...

- Burada olmadığını.
-أخبرتهم أنّكَ لستَ هنا .