Onu yukarı taşımak için yardıma ihtiyacın olduğunu varsayıyorum. Hâlâ bazı ayrıcalıklarım var. | Open Subtitles | أفترض أنّكِ بحاجة للمساعدة في حملها ما زلتُ أملك امتيازات للطوابق |
Asıl önemli olan yardıma ihtiyacın olduğunu fark etmen ve destek istemen. | Open Subtitles | المهمّ هنا أنّكِ أدركتِ أنّكِ بحاجة إلى مساعدة وقد وصلتِ إليها. |
Bir telefona ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun biliyorum. Ama sana ihtiyacın olmadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ تعتقدين أنّكِ بحاجة إلى هاتف، وإنّي هُنا لاقول لكِ أنّكِ لستِ بحاجة إليه. |
Savaşmak için hazırlık yapmaya ihtiyacın olduğunu hiç bilmezdim. Doğal halinin böyle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّكِ بحاجة للاستعداد للقتال ظننتها حالتكِ الطبيعيّة |
Daha iyi bir seyahat acentesine ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكِ بحاجة لوكيل سفرٍ بارع. |