Hala onun seninle ilgili bir şey için Burada olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | ما تزالين تعتقدين أنّها هنا لسبب يتعلّق بكِ |
Burada olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تعرف أنّها هنا بشكل قاطع؟ |
Annenin sana Burada olduğunu söyleme şekli bu. | Open Subtitles | هذه طريقة أمّك في إعلامكِ أنّها هنا. |
Burada olduğunu bir şekilde bildiğin objeler. - Bulmak için bizi kullandın! | Open Subtitles | القطع الأثرية التي كنتِ تعلمين بطريقة ما أنّها هنا وإستغليتنا لإيجادها! |
Buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | أنّها هنا في مكان ما |
Onun Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّها هنا. |
Burada olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | جلّ ما حسبتُهُ أنّها هنا |
Burada olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | {\pos(220,200)\b1\fs26}! أعلمُ أنّها هنا |
Size Burada olduğunu söylememi istedi. Jacksonville'de. | Open Subtitles | طلبت منّي أن أخبركَ أنّها هنا في (جاكسونفيل) |
- Tamam, düşmanlarını ve Burada olduğunu bilenleri araştıralım. | Open Subtitles | -حسناً، دعنا ننظر إلى أعدائها -وكلّ من يعرف أنّها هنا . |
Arabasını parkta gördüm. Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -رأيتُ سيّارتها بالمركن هنا، أعلم أنّها هنا . |
Sergei'ye onun Burada olduğunu söylemiştim. Ari'ye değil. | Open Subtitles | أنا من أخبر (سيرغي)، أنّها هنا ليس (آري) |
Burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنّها هنا. |
- Burada olduğunu düşünüyor! | Open Subtitles | وهو يعتقد أنّها هنا |
Baba DunBroch'un yayı Burada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | - أشار قوس أب "دونبروك" إلى أنّها هنا - |
- Onun Burada olduğunu biliyorum, Patlamış Mısır. | Open Subtitles | -أعلم أنّها هنا يا (بوشار ). |
Buralarda bir yerde olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لابدّ أنّها هنا في مكان ما؟ |
Şapka Buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّها هنا في مكان ما |