Tek söylediğim, Artık televizyonlarda izlenecek adamakıllı bir şey kalmadığı. | Open Subtitles | ما أعنيه، هو أنّه لم يعد هناك تلفزيون واقع جيّد. |
Ve Artık kız kardeşim olmadığına göre, senin kim olduğunu bilmiyorum... bu da demektir ki sen bir yabancısın. | Open Subtitles | وبما أنّه لم يعد لي أخت، فلا أعرف من تكونين ممّا يعني أنّك غريبة |
Kıyafet zorunluluğu yok Artık galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنّه لم يعد يوجد ما يسمى بملابس محددة، صحيح؟ |
Kurtulma şansımızın zayıf olduğunu düşünüyorum ama Artık başka seçeneğimiz olmadığı gün gibi ortada. | Open Subtitles | أدرك أنّ فرص إنقاذنا ضئيلة، لكنّه لم من الواضح أنّه لم يعد لدينا خيار. |
İyi bir iş bulmak için futbol oynamak zorunda olmadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | ما الذي يعنيه هذا؟ يعني أنّه لم يعد بحاجة لكرة القدم حتّى يحصل على وظيفة جيّدة |
Yardımımıza ihtiyacı olabilir, bu yüzden hapishaneye gidip orada olup olmadığını kontrol edelim. | Open Subtitles | ربما أنّه بحاجة إلينا لنذهب إلى السجن للتأكد من الأمر أنّه لم يعد في السجن |
Ivan Artık şifrelemeyi sağlamlaştırma gibi böyle bir şeyin olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول "إيفان" أنّه لم يعد هناك أي تشفير آمن بعد الآن |
Neden takılıp kaldın bu Fransız'a? Artık bizim için oynamıyor bile. | Open Subtitles | لماذا تتحدث عن رجل فرنسي حتى أنّه لم يعد يلعب لصالحنا بعد الآن |
Terapi olur, o kadar ki, Artık ihtiyacı yok. Böyle bir şey demedim. | Open Subtitles | العلاج النفسيّ يساعد، إلى حدّ أنّه لم يعد بحاجة إليه. |
Artık futbol yıldızı olmadığında onu ihmal etmeye başlamıştı ben öyle yapmadım. | Open Subtitles | بمُجرّد أنّه لم يعد نجم كرة قدم كبير، تجاهلته، بينما لم أفعل أنا ذلك. |
Neden takılıp kaldın bu Fransız'a? Artık bizim için oynamıyor bile. | Open Subtitles | لماذا تتحدث عن رجل فرنسي حتى أنّه لم يعد يلعب لصالحنا بعد الآن |
Seni Artık görmek istemediğini, Artık arkadaş olmadığınızı söylüyor. | Open Subtitles | يقول فيها : أنّه لم يعد يريد رؤيتك وأنّكم لم تعودوا أصدقاء، لماذا ذلك ؟ |
Ücretsiz odam ve kahvaltım var, gerçi Artık fazla kahvaltı olmuyor... | Open Subtitles | وتحصلين على غرفة هنا في نزل النوم والإفطار. رغم أنّه لم يعد هناك إفطار. لديكِ الكثير من الأشياء. |
Ama sonradan bu adama Artık bu kızla çalışmak zorunda olmadığı söyleniyor ve birden adam yok oluyor. | Open Subtitles | ولكن يقال بعدها لهذا الرجل أنّه لم يعد مضطرّاً للعمل مع هذه الفتاة وفجأةً يختفي، يتلاشى، "وداعاً" |
Doktor Reid ve ben yapılacak hiçbir şey olmadığı konusunda birleştik. | Open Subtitles | أتفق أنا الدكتورة (ريد) أنّه لم يعد بيدنا حيلة |
Kendi kendine Artık hiçbir şeyin öneminin olmadığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | وتخبرين نفسك أنّه لم يعد هناك شيء مهم |
Rüyamda Artık güzel günlerin olmadığını gördüm. | Open Subtitles | حلمتُ أنّه لم يعد هناك أياماً جيدة |
Keşke Donny Artık sizin gruba ait olmadığını anlasaydı... | Open Subtitles | إلاّ أنّ (دوني) أدرك أنّه لم يعد ينتمي إليكم بعد الآن يا رفاق، |