| Vampirlerden nefret ettiğimi söyleyip işime geldiğinde faydalanmak doğru değil. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أنّي أكره مصاصي الدماء ثم أستغل أحدهم لمصلحتي. |
| nefret ettiğimi biliyorsun be kadın! | Open Subtitles | إنّها تدري أنّي أكره المفاجآت. |
| Rose lavanta rengi istedi. O renkten nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | (روز) قررت إختيار الفساتين الارجوانيّة، وهي تعلم أنّي أكره هذا اللّون. |
| Böyle şeylerden nefret ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | تعرف أنّي أكره هذا الهراء |
| İtiraf etmekten ne kadar nefret etsem de davayı çözmemizde yardımcı oldu. | Open Subtitles | ،حسنًا، بقدر أنّي أكره أن أعترف ساعدنا لحلّ القضية |
| Neden Elena'dan o kadar nefret ettiğimi farz ediyorsun? | Open Subtitles | لمَ تفترضون جميعًا أنّي أكره (إيلينا) كرهًا شديدًا؟ |
| -İğnelerden nefret ettiğimi söylemiş miydim? | Open Subtitles | -هل ذكرتُ أنّي أكره الإبر؟ |
| Özür dilerim, ama sürprizlerden nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | آسفة . -تعرف أنّي أكره المفاجآت . |
| Max sana Aziz Patrick gününden nefret ettiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | ماكس)، أعرف أنّي أخبرتك أنّي أكره عيد القديس (باتريك)... |
| Seni omzuma alıp çığlık çığlığa konuta götürmekten ne kadar nefret etsem de ikimiz de biliyoruz ki çocuğumun iyiliği için bunu yapacağım. | Open Subtitles | برغم أنّي أكره الإلقاء بك فوق كتفي وجرّك للمجمّع وأنت تركلين وتصرخين إلّا أنّي وإيّاك نعلم أنّي سأفعل ذلك كرمى لطفلتنا. |