Ama teyzeleri, annesinin hayatından unutulmuş ve derin bir sırrı açığa çıkardıklarında Jing-Mei, annesi ve kendisi hakkında hâlâ öğrenecek çok şey olduğunu fark ediyor. | TED | لكن عندما كشفت خالاتها عن سر مدفون بعمق عن حياة سو يان، علمت جين ماي أنَّ هناك الكثير لتتعلمه عن حياة والدتها وحياتها. |
Fire Adası'ndaki çamaşırhanelerde iş olduğunu duyduk. | Open Subtitles | سمعنا أنَّ هناك أعمال تقوم بالمغاسل في جزيرة النار |
Her zamanki Hollywood çöplerinin arasında birkaç tane istisna olduğunu ben bile kabul ediyorum. | Open Subtitles | حتى أنا أستطيع أن أعترف أنَّ هناك بعض الإستثناءات للأفلام الهوليوودية التقليدية |
Tıpkı rüyalarımdaki gibi ormanda bir salıncak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالَ أنَّ هناك أرجوحة في الغابة. كالتي في أحلامي. |
Bahçede para gömülü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالَ أنَّ هناك مالاً مدفوناً في الحديقة. |
Burada nadir bir cins olduğunu duydum. Su yakınlarına tünemeyi severmiş. | Open Subtitles | سمعتُ أنَّ هناك فصيلة نادرة منهم هنا تُحب أن تبيت قربَ الماء |
O gölde balık olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنَّ هناك أيـَّة أسماك تعيش في هذه البحيرة |
- Ne? Yani çalışmıyordan kastım, ...eğer birine bir mesaj vereceksen, burada bir adam olduğunu göster. | Open Subtitles | أعني، هذا لن يعمل إن أردتَ أن تخبرهُ أنَّ هناك رجلاً ينتظرهُ. |
Doğu Kapısı'nda bekleyen bir araç olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | أنتَ قلت أنَّ هناك عربة في الإنتظار عند البوابة الشرقية. |
Bu buluşmayı istemende bir sebep olduğunu sanıyorum? | Open Subtitles | أفترض أنَّ هناك سبب جعلكَ تطلب هذا اللقاء؟ |
Aslanların olduğunu bildiğimiz kalın çalılıklarıa doğru ilerliyoruz, hmm... | Open Subtitles | السير نحو الاحراش الكثيفة وأنت تعلم أنَّ هناك أسود... |
Onun altında bir herif olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمون أنَّ هناك رجلاً بالأسفل. |
Bana anlatmadığın bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّ هناك أمر لا تخبرني به. |
Aslında bugün burada konuşmamamı istemesinin asıl nedeni, bu mikrofonu alıp konuşmayı hakeden başka birinin olduğunu bilmesiydi. | Open Subtitles | لكنني أظنُّ أنَّ السبب الحقيقي الذي جعله لم يطلب منّي الحديث كان لأنّه عرف أنَّ هناك أحدٌ آخر يستحق هذا الميكروفون أكثر منّي بكثير |
Başın her bir yanına elektrotlar yerleştirerek uykunun en derin evreleri esnasında meydana gelen büyük, güçlü beyin dalgaları olduğunu keşfettik, onların da üzerinde inanılmaz elektrik aktivite atışları var, bunlara uyku makarası diyoruz. | TED | وعن طريق وضع أقطاب كهربائية في جميع أنحاء الرَّأس، ما اكتشفناه هو أنَّ هناك موجات دماغيّة كبيرة وقويّة تحدث خلال أعمق مراحل النّوم حيث يوجد راكب على ظهرها هذه الدّفَقات المذهلة من النّشاط الكهربائي والّتي نطلق عليها مغازل النّوم. |
Kopyasının nerede olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أوه، أَعْرفُ حيث أنَّ هناك a نسخة، |
Bunu yapan biri olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنَّ هناك مراقبة. |
Halledilmesi gereken bir yolu olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | ... لنقل أنَّ هناك طريقة |