Bu kırık krallığı onarmanın vakti geldi de geçiyor, ne dersin? | Open Subtitles | أعتقد أنّ الوقت حان لإصلاح هذه المملكة المنهارة ألا تعتقدين ذلك؟ |
Bunca yıldan sonra sonunda annesiyle tanışma vakti geldi bence. | Open Subtitles | بعد كلّ هذه السنوات، أعتقد أنّ الوقت حان أخيراً لتقابل والدتها |
Ama eğer ikimiz de uyuyup kalmadan o çiçeği bulmak istiyorsak, annenin izcilik yeteneğine ihtiyacımız olacak, bu da demektir ki benim için iyi geceler deme vakti geldi. | Open Subtitles | فسنحتاج مهارة والدتك بتقفّي الأثر ما يعني أنّ الوقت حان لأقول تصبحين على خير |
Geçit açıldığında içinden serbestçe geçebileceğiz yani bizimle birlikte gelebilesin diye kalbimi ikiye bölmenin vakti geldi. | Open Subtitles | -نحن أحرار للذهاب إلى البوّابة حين تُفتح هذا يعني أنّ الوقت حان لتقسيم قلبي ليتسنّى لك الرحيل معنا |
— Sanırım zamanı geldi eski dostum — Evet, uyarı için hazır ol. | Open Subtitles | ــ أظنّ أنّ الوقت حان يا صديقي ــ أجل، أعدّ جهاز الإنذار |
Birbirimizi tanımanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الوقت حان لنوطّد المعرفة بيننا |
Sanırım artık ait olduğumuz yere dönme vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الوقت حان لنعود إلى حيث ننتمي |
Sanırım Binbaşı Mendez'e güle güle deme vakti geldi. | Open Subtitles | أظنّ أنّ الوقت حان لتوديع السيّدة (مانديز). |
Üzgünüm, Kanca. Jolly Roger'a dönme vakti geldi. | Open Subtitles | آسفة يا (هوك)، أعتقد أنّ الوقت حان لتعود إلى "جولي روجر" |
Günlük azarın vakti geldi her halde. | Open Subtitles | -لا بدّ أنّ الوقت حان لتوبيخي اليوميّ . |
Sanırım artık işi onların elinden almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أظن أنّ الوقت حان لنتولّى الأمور بأنفسنا |
Demek gösteri zamanı geldi. Değil mi, şeker şey? | Open Subtitles | يبدو أنّ الوقت حان للمواجهة أليس كذلك يا حلوتي؟ |