"أن أؤكد لك أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • sizi temin ederim
        
    • temin ederim ki
        
    • seni temin ederim
        
    Meclis üyesi, sizi temin ederim ki sonuçlarda bir oynama mevcut değil. Open Subtitles أيها النّائب ، بوسعي أن أؤكد لك أن هذه الإحصاءات لم يتم تجميلها
    Adli antropolog olarak sizi temin ederim incelemem gayet titizdi. Open Subtitles كأخصائية بالعلم الجنائي البشري يمكنني أن أؤكد لك أن فحصي كان حذراًَ و ليس عدوانياً
    sizi temin ederim kasam talep ettiğim kadar iyidir. Open Subtitles أستطيع أن أؤكد لك أن خزنتي بجودة ما أدعي
    Seni temin ederim ki eğer bu işe iştirak edersen, buradaki yaşantın daha da kolaylaşır. Open Subtitles يمكنني أن أؤكد لك أن إقامتك ستكون أسهل إذا شاركت
    Son dört yılda 3 büyük ajansla çalıştım ve seni temin ederim ki, bizim sunduğumuz hizmetleri hiç biri sunamaz. Open Subtitles اشتغلت في 3 وكالات ضخمة في الأربع سنين المنصرمة ويمكنني أن أؤكد لك أن خدمتنا لا تضاهى
    sizi temin ederim ki, şansımdan geriye kalan iyi veya kötü her şey o zarfta. Open Subtitles أستطيع أن أؤكد لك أن المال في ذلك الظرف هو كل ما تبقى لي من ثروة
    sizi temin ederim ki ailemde her şey tekrardan yolunda ve bundan sonra bir sorun çıkmayacak. Open Subtitles -أستطيع أن أؤكد لك أن عائلتنا قد عادت للمسار الصحيح -ولم تعد في ورطة
    Tamam, bakın, tüm olan biten kocaman bir yanlış anlaşmadan ibaret sizi temin ederim müvekkilim... Open Subtitles حسناً، اسمع، حدث سوء تفاهم كبير هل تخطط لفعل هذا أكثر؟ - وأستطيع أن أؤكد لك أن موكّلي -
    sizi temin ederim, endişelerinizi paylaşıyorum. Open Subtitles أريد أن أؤكد لك أن مخاوفك هي مخاوفي
    Bay Finley, sizi temin ederim ki bu sorun ile acil olarak ilgilenilecektir. Open Subtitles حسناً,يا سيد (فينلي),أستطيع أن أؤكد لك أن هذه المشكلة سيهتم بها حالياً,موافق؟
    Eger durum böyleyse Bayan Mathison, sizi temin ederim bu Heyet'in verecegi karar epey sert olacaktir. Open Subtitles إذا كانت هذه القضية آنسة (ماثيسون), يمكنني أن أؤكد لك أن قضاة هذه اللحنة سيكونون قساة.
    Seni temin ederim ki, bizimde önceliklerimiz aynı. Open Subtitles يمكنني أن أؤكد لك أن لدينا نفس الأولويات
    Ofisin boşaltıldığına seni temin ederim. Open Subtitles أستطيع أن أؤكد لك أن المكتب تم تنظيفه تماماً
    Booth biliyorum Caroline politik oyunları oynayamadığım için endişeleniyor, ama seni temin ederim ki en iyi tavrımla orada bulunacağım. Open Subtitles بوث، أنا أعلم ان كارولين تشعر بالقلق لأنني لا دخل لي في السياسة لذلك أريد أن أؤكد لك أن سأكون على أفضل سلوكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more