"أن أبقى هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada kalıp
        
    • burada kalamam
        
    • burada kalmalıyım
        
    • burada kalmamı
        
    • Burada kalmayı
        
    • burada olmak
        
    • burada kalsam
        
    • burada kalmalıydım
        
    • burada kalmam gerek
        
    Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. Open Subtitles . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع
    Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. Open Subtitles . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع
    Üzgünüm, burada kalamam çocuklarımı görmeye gitmeliyim. Open Subtitles أنا آسفة، لا أستطيع أن أبقى هنا يجب أن أكون في البيت مع أطفالي
    Ben burada kalmalıyım. Hulk'ı içerde tutmalıyım. Open Subtitles يجب أن أبقى هنا يجب أن أبقي الرجل الاخضر داخلاً
    burada kalmamı isteyen annemi düşününce huzur bulamam. Open Subtitles لست بسلام لأن امى تريدني أن أبقى هنا أيضا.
    Hmm, Burada kalmayı umuyordum. Çünkü buralıyım. Open Subtitles كنت أتمنى أن أبقى هنا لأنني من المنطقة...
    Fakir bir keşiş gibi burada kalıp, ruhani bir sadelik içinde olmak, beni, sana daha da yaklaştıracak bir yol mu? Open Subtitles أن أبقى هنا كرهبان فقير تتخللني بساطة الروح، وهل هو الطريق لجعلي قريبًا منك؟
    burada kalıp sonsuza kadar oyun oynayacağımızı söyledi. Open Subtitles لقد قالت أننى يمكننى أن أبقى هنا ويمكننا أن نلعب سوياً للأبد وأبداً
    Sonya burada kalıp kaçmanıza engel olmamı söyledi. Open Subtitles سونيا أخبرتني أن أبقى هنا و أن لا أسمح لكم بالهرب
    Birbirinizden ayrılmayın, kuzeye gidin. Ben burada kalıp parayı bekleyeceğim. Open Subtitles إبقوا سوياً وإذهبا ناحية الشمال ، يجب أن أبقى هنا وأنتظر المال
    İki hafta önceden haber vermem gerektiğini ve profesyonelce davranmadığımı falan biliyorum ama artık daha fazla burada kalamam. Open Subtitles أعرف أنه يجب أن أعلمكِ قبل رحيلي باسبوعين , و اني لا أتصرف بمهنية او ما شابه لكني لم أعد استطيع أن أبقى هنا
    Bir açıklama istiyorsan; burada kalamam. Open Subtitles ، ولكن إن كنت بحاجة حقاً للشرح لا أستطيع أن أبقى هنا
    burada kalamam artık. Beynim dönüyor. Open Subtitles لا استطيع أن أبقى هنا رأسي تدور
    Bu yüzden senle kayak merkezine gitmeyi çok isterdim ama gidemem. Bana ihtiyacı olabileceği için burada kalmalıyım. Open Subtitles يسرني التزلج معك ، لكنني لن أستطيع يجب أن أبقى هنا إذا احتاجتني
    Ama burada kalmalıyım. Denetmene verdiğim adres bu. Open Subtitles ولكن يجب أن أبقى هنا هذا هو العنوان الذي أعطيته المراقب
    Bitirene kadar burada kalmalıyım. Open Subtitles من الأفضل أن أبقى هنا إلى حين أن أنتهي
    Sinirlenmeden yapmam gerektiği anlamına da gelmiyor ve burada kalmamı sağlayan kişiden intikam almadan yapmam gerektiği anlamına kesinlikle gelmiyor. Open Subtitles ولا يعني أن أقومَ به بلا امتعاض وبالتأكيد لا يعني أن أقومَ به دونَ السعي للانتقامِ ممن يجبرني أن أبقى هنا
    Fakat çıkmamayı seçtim. Burada kalmayı seçtim. Open Subtitles و لكني أختار ألا افعل أختار أن أبقى هنا
    Bugün burada olmak benim hatamdı. Open Subtitles تعرفين, لقد كانت غلطتي أن أبقى هنا اليوم.
    Ama sanırım burada kalsam ve biraz dinlensem iyi olacak. Open Subtitles لكن اظن أنه من الأفضل أن أبقى هنا وأستريح لفترة
    Belki de burada kalmalıydım. Open Subtitles ربما كان يجب أن أبقى هنا
    Benim burada kalmam gerek. Open Subtitles أنا حقا لا نتوقع منكم أن أبقى هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more