Seni seviyorum ve çoğu zaman beni çok yorsan da Seninle evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أحبك و أريد أن أتزوجك حتى و لو أحبطتنى نصف الوقت |
Ona benimle görüştüğünü, Seninle evlenmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنني قابلتك. وأنني أريد أن أتزوجك |
Seninle evlenmek ve seni yanımda götürmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتزوجك وأعود بك إلى الولايات المتحدة |
Geçen hafta Seninle evlenmemi istedin sırf Kulüp'teki erkekleri kıskandığından. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي طلبت مني أن أتزوجك لآنك تغار من الرجال في النادي |
bana evlenme teklif ettiğin geceyi. | Open Subtitles | الليلة التي طلبت مني أن أتزوجك |
Aynı şeyleri istediğimizi bilirsem yarın bile seninle evlenirim Hallie. | Open Subtitles | يمكنني أن أتزوجك غداً هايلي إذا أدركت أننا نريد نفس الشيء |
Uyumak istemiyorum Seninle evlenmek istiyorum ve diyorum ki artık zamanıdır. | Open Subtitles | لا أريد أن أنام أريد أن أتزوجك و صدقيني، إنه الوقت المناسب |
Seninle evlenmek istiyorum ve zamanı geldi diyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتزوجك و صدقيني، إنه الوقت المناسب |
"Benim için dogru kisisin sanirim. Seninle evlenmek istiyorum. " | Open Subtitles | أعتقد إنك المرأة التي رغبت بها أريد أن أتزوجك |
Sadece üzerime hızlıca çekebileceğim ilk kıyafetle Seninle evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريد أن أتزوجك بأقصى ماأستطيع في الفستان الأول الذي أجده |
Eğer seninle evleniyor olmasaydım yine Seninle evlenmek isterdim. | Open Subtitles | تعلمون، لو لم أكن الزواج بالفعل لك، أريد أن أتزوجك. |
Çünkü çok mutlu görünüyordun ve Seninle evlenmek istiyorum ve dünyanın sonu gelmişti. | Open Subtitles | لأنك بدوت سعيده جداً و أنا أريد حقاً أن أتزوجك و لقد كانت نهايه العالم |
Seninle evlenmek istiyorum tabii ama evlenmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | أعني ، أريد أن أتزوجك بالفعل لكن ليس علينا أن نتزوج |
Seninle evlenmek istiyorum tabii ama evlenmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | أعني ، أريد أن أتزوجك بالفعل لكن ليس علينا أن نتزوج |
Ancak içimdeki sesi dinlediğimde Seninle evlenmek istemediğimi duyuyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أستمع إلى ذاتي أدرك أنني لا أريد أن أتزوجك |
Seninle evlenmek istemiyorum dedim. | Open Subtitles | ماذا قلت؟ "لا أريد أن أتزوجك" هذا كل شيء |
Seninle evlenmemi istiyor musun? | Open Subtitles | كيلستين , هل تريدنني أن أتزوجك ؟ |
O yüzden hadi, bana evlenme teklif et. | Open Subtitles | وهذا أكثر أسف أستطيع تقديمه، لذا... هيا، أطلب مني أن أتزوجك. |
Belki de seninle evlenirim! | Open Subtitles | -أنا حتى يمكن أن أتزوجك |
Oh, Anladım. sen bana seninle evlenmem için... şantaj yapmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | فهمت، أنتِ تحاولين ابتزازي من أجل أن أتزوجك |
Seni seviyorum ama bana güvenmeni sağlamak için seninle evlenemem. | Open Subtitles | أحبك، لكن لا يمكنني أن أتزوجك لأجعلك تثق بي |
- Lütfen, kes, Michael. - Çünkü... Benimle evlenmeni istiyorum. | Open Subtitles | أرجوك توقف يا مايكل - لأننى أريد أن أتزوجك - |
Kıçımdaki acı yerine yarın seninle evlenmeliyim Lois. | Open Subtitles | يجب أن أتزوجك أنت غداً بدلاً من تلك المزعجة لويس |