Karımı aramalıyım. Hastaneye gitmeliyim! | Open Subtitles | عليّ أن أتصل بزوجتي عليّ الذهاب للمستشفى |
Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. | Open Subtitles | هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة |
Grendon'ı arayıp gelmeyeceğimizi söyleyeyim. | Open Subtitles | من الأفضل أن أتصل على النادي وأخبرهم بأننا لن نحضر |
Avukatımı arayabilirim. Ne kadarsa öder. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصل بمحاميي، مهما كان الأمر لا تستطيع فعل هذا |
Biliyorum daha önce aramalıydım. Bir anda korktum ve oradan ayrıldım. | Open Subtitles | أعلم أنني كان يجب أن أتصل من قبل، لكني ذعرت ورحلت |
Ben mi arayayım, bu zevki sen mi tatmak istersin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أتصل به أم تريد أن هذا الشرف؟ |
Ona iletişimin karşılıklı olduğunu söyle. Ben onu ararım, o da beni aramalı. | Open Subtitles | أخبريه أن الأمر بإتجاهين يمكنني أن أتصل به بدلا من أن تصل بي |
- Warren. Angela lobiden aramamı istedi ama ben sizinle karşılaşıp tanışmak istedim. | Open Subtitles | الأستقبال قال لي أن أتصل لكنني رفضت وأردت القدوم هنا لمقابلتك وجهاً لوجه |
Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. | Open Subtitles | هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة |
Evin kahyasını aramalıyım, ve avukatımı! | Open Subtitles | من الأفضل أن أتصل بالذي ينظف المنزل سأتصل بالمحامي الخاص بي |
Hizmetçimi aramalıyım. Avukatımı aramalıyım. | Open Subtitles | من الأفضل أن أتصل بمدبرة المنزل سأتصل بالمحامي الخاص بى |
Bunu bilseydim, sizi arayıp, sorunun ne olduğunu söyleyiverirdim. | Open Subtitles | إذا كنت أعرف كان يمكنني ببساطه أن أتصل بك و أخبرك عن المشكله. |
Hemen onu arayıp, bu yaptığımızın çıIgınlık olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بها وأقول لها بأن ما فعلناه هو جنون |
Onun suçu değil. arayıp iptal etmemi istedi. Unutmuşum. | Open Subtitles | لم يكن هذا خطأه ،لقد طلب منّى أن أتصل بك لإلغاء الموعد و لكنى نسيت |
Gerçekten istediğiniz bu mu ister misiniz müzayede evini arayayım eğer isterseniz arayabilirim. | Open Subtitles | هل حقاً يجب أن أتصل ..بدار المزاد. ثم توقّفني في الدقيقة الأخيرة؟ |
Asıl ben onu aramalıydım. | Open Subtitles | عندما إتصل بي جاراميل ..كان يجب علي أن أتصل به أنا اولا |
Dedi ki, "Sizi ne zaman arayayım, bayan Preston? | Open Subtitles | لقد قال , ما هو الوقت الذى يجب أن أتصل بكى فيه . يا سيدة بريستون ؟ |
Umarım bu defa doğru polisleri ararım. | Open Subtitles | أتمنّى أن أتصل بالشرطة الحقيقيين هذه المرة. |
Eğer müsait olursa bir şey çıkınca seni aramamı ister misin? | Open Subtitles | أتريدين أن أتصل بك إن جدّ جديد، لأرى إن كنتِ متفرغة؟ |
O akşam onun ofisini aradım ve bana işten çıkalı çok olduğunu söylediler. | Open Subtitles | حاولت أن أتصل بمكتبها في تلك الليلة وقالوا أنها غادرت العمل منذ فترة |
Tamam, şarjım bitmeden kapatmalıyım. Servisi arayacağım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أذهب قبل انتهاء الشحن، يجب أن أتصل بالنادي الآلي |
Şu anda bundan haberdar olan diğer milyonlarca doktoru aramam gerekiyor. | Open Subtitles | على أن أتصل بمليون طبيب آخر على علم بذلك |
Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
911'i aramadan önce onları sakladım, böyle onları fark edemeyeceklerdi. | Open Subtitles | لقد أخفيتهم قبل أن أتصل بالشرطة لكي لا تكون مشاركة |
Bak, paranı istiyor musun? Yoksa polisi mi çağırayım? | Open Subtitles | إستمع ، أتريد نقودك أم تريدنى أن أتصل بالشرط؟ |
Polis çağırmadan önce size 10 saniye veriyorum. | Open Subtitles | لديك 10 ثواني لتخرج قبل أن أتصل بالشرطة. |