"أن أجعله" - Translation from Arabic to Turkish

• ona
• onu
• için
• sadece kitaplarla doldurtabilirim

Bir ahmak gibi hissetmeme engel olamıyorum, ve ona da ahmakmış gibi hissettiriyorum.
لم أكن أتحمل الشعور بالإخفاق لهذا كنت أحاول أن أجعله يشعر هو بالإخفاق

Ağabeyimi öldüren adama işkence etmek istiyorum. ona çığlık attırmak istiyorum.
أود تعذيب الرجل الذي قتل أخي ، أريد أن أجعله يصرخ

ona poz bile verdirebilirim -- bir fotoğrafını çekelim.
أستطيع أن أجعله يقف لتصويره، سألتقط له صوره.

Fakat eğer yanılıyorsam... onu her zaman seni öldürmesi için getirebilirim.
لكن إن كنتُ مُخطئًا، أستطيعُ دائمًا أن أجعله يُطلق عليكَ الرّصاص.

Ben çocukları öldürmem ama onu kan bağından akrabam yapabilirim.
أنا لا أقتل أطفال ,لكن يمكنني أن أجعله قريب بالدم.

Bi arkadaşımın yardımıyla onu onu ayarlamaya çalışıyordum, o da aynısını deniyordu.
كنت أحاول أن أجعله يواعد صديقة من صديقاتي، وكان يحاول فعل المثل.

13 yıllık boşluğunu sadece kitaplarla doldurtabilirim.
أستطيع بسهولة أن أجعله يدراس ليعوض الـ 13 سنه

Beni hayal kırıklığına uğrattı ve ona ödeteceğim.
فكما ترين, ذلك الحقير خذلني، ويجب أن أجعله يدفع الثمن.

Aklı karışmış. Yine hamile kalabilirim. Bunu ona anlatabilirim.
إنه مضطرب، يمكن أن ننجب طفلاً آخر يمكن أن أجعله يتفهم هذا

Korkutuyorum. Böylece ona kötü bir şey yapacağımı düşünecek.
أخيفه , الخدعة هي أن أجعله يظن أني على وشك أن أفعل له شيئا

Bunu ona yaptırtmaya çalışmam korkunç.
إنه شيء فظيع بأنني أحاول أن أجعله يفعل ذلك

ona ve eşine bir evlilik anlaşması imzalatmaya çalışmıştım, ama bu onları sonsuza dek sürecek aşk ve bağlılık yeminine götürdü.
أنا حاولت أن أجعله هو وزوجته أن يوقعوا على إتفاقية زواج لكن ذلك قاد إلى تعهدات بالحب والإخلاص الأبدي

Muhabir: Evet, sonunda temsili kopru bitti, ve ben onu sallayabiliyorum.
الصحفي: على الأقل قد تم إنهاء الجسر النموذجي، و يمكنني أن أجعله يتمايل.

Sanırım ben onu mutlu etmeyi beceremiyorum.
أعتقد أننى لم أعد أستطيع أن أجعله سعيداً

- Joakim'in onu bekletmemden ne kadar nefret ettiğini düşünüyorum.
ــ كنت أفكر كم سيكره جوكيم أن أجعله منتظرا

Ne belâ açarsa açsın onu bir şehit yapmaya hiç niyetim yok.
و مهما سبب من مشاكل ليس لدي النية أن أجعله شهيدا

onu biraz olsun açabilmek, bir şeyler paylaşabilmek isterdim.
أتمنّى لو أستطيع أن أجعله يتفاعل أكثر ويعبّر عن شعوره

O dünyadanın en büyük şirketlerinden birisinde çalışıyor ve ben onun kendisinin daha iyi hissetmesi için çabalıyorum.
هو يعمل في إحد أكبر الشركات في العالم. وأنا الآن أحاول أن أجعله يشعر بشعور أفضل.

Kendisinden korkması için çok çabaladım ama hiçbiri fayda etmedi.
وقد حاولت أن أجعله يخاف من شرور نفسه، ولكن كل محاولاتى ضاعت هباء

13 yıllık boşluğunu sadece kitaplarla doldurtabilirim.
أستطيع بسهولة أن أجعله يدرس ليعوض عن ال13 سنة