Birliğim hayatımı birkaç bulaşıcı ibne için riske atmak zorunda olmadığımı söylüyor. | Open Subtitles | نقابتي تقول أنه لا يجب أن أخاطر بحياتي. من أجل حكاية مُعدية. |
Cameron'a bunun sorun olduğunu söylersem, bağlanmama izin vermeyecek, ve babam bu olaya bağlantılıysa onu bulma şansını riske atamam. | Open Subtitles | انظري ، إذا قمت بإخبار هذا الأمر ل كاميرون لن يدعني أقوم بالغرز أبدا ولا يمكنني أن أخاطر بفرصة اكتشاف |
Sen ev sahibini oynayasın diye neden işimi tehlikeye atayım? | Open Subtitles | لماذا يجب علي أن أخاطر بوضيفـتي بينما تلعبين دور المضيفه ؟ |
Açıkçası, şu ana kadar riski göze almaya değecek birisini henüz bulamadım. | Open Subtitles | بصراحة, لم أجد أحداً يستحق أن أخاطر بذلك معه حتى الآن |
Jack, benden gemideki herkesi riske atmamı istiyorsun. | Open Subtitles | جاك أنت تطلب مني أن أخاطر بكل من في السفينة |
Çünkü nasıl karşılayacağını bilemedim ve sahip olduğumu herşeyi kaybetme riskini göze alamazdım. | Open Subtitles | لأنّني لم أعرف كيف ستكون ردة فعلك ولم أرد أن أخاطر بكلّ ما أملكه |
Meclisten onca uzaga tam kadro Ölüm Taciri gönderme riskine girmeden önce, o hainin orada oldugundan emin olmaliyim. | Open Subtitles | يجب أن أكون متاكده من ان الخونه هناك قبل أن أخاطر بإرسال فرقة كاملة من تجار الموت بعيداً عن هذا المجمع |
Başka bir SG subayının kriz esnasında hayaller görmesi riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أخاطر بأن يصاب أى فرد من أعضاء إس جي بهلاوس |
En iyi futbol takımının koçu olarak geçirdiğim ilk senemdeki 3-0'lık mükemmel skoru tehlikeye mi atayım yani? | Open Subtitles | و أن أخاطر سجلي بثلاث أنتصارات من دون خسارة في عامي الأول كمدرب كرة القدم الجامعي |
Hızlı giderek hiçbir şeyi riske atmak istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا حقاً معجب بك لا أريد أن أخاطر بأي شيء بالاستعجال |
Hızlı giderek hiçbir şeyi riske atmak istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا حقاً معجب بك لا أريد أن أخاطر بأي شيء بالاستعجال |
Kendimi riske atmak ya da bu yerle ilgili sorun yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أخاطر . وأضع نفسي او هذا المكان في المتاعب |
riske atamam, Binbaşı, onları bir tuzağa gönderiyor olabilirim. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أخاطر بالامر,يا ميجور,قد أرسلهم الى كمين |
Ben, şey, bak, şey, Her şeyi riske atamam. Juan Antonio hayatıma girmeden önce Doug'la gayet iyiydim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخاطر بكل شيء لو لم يكن خوان أنطونيو موجوداً لكنت بخير |
Hangi akla hizmet Spartacus'le aynı dava adına savaşıp ve adamlarımın hayatını ve kendimi tehlikeye atayım? | Open Subtitles | أي حمى أودت بعقل (سبارتاكوس) حتى يعتقد أنني في فريقه؟ أن أخاطر بحياة رجالي؟ بحياتي |
Hangi akla hizmet Spartacus'le aynı dava adına savaşıp ve adamlarımın hayatını ve kendimi tehlikeye atayım? | Open Subtitles | أي حمى أودت بعقل (سبارتاكوس) حتى يعتقد أنني في فريقه؟ أن أخاطر بحياة رجالي؟ بحياتي |
Eğer bizi zombilerden uzak bir yere götürebilecekse, bu riski göze almaya hazırım. | Open Subtitles | إذا إستطاع إرسالنا بعيدا عن هؤلاء الموتى يسعدني أن أخاطر |
Benden bilinmeyen bir kişi için gizemli bir sorunu çözmek için sadece senin sözüne güvenerek işimi riske atmamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب مني أن أخاطر بعملي كي أساعدك بحل مشكلة غامضة لشخص مجهول وذلك حسب كلامك فقط؟ |
Çünkü nasıl karşılayacağını bilemedim ve sahip olduğumu herşeyi kaybetme riskini göze alamazdım. | Open Subtitles | لأنّني لم أعرف كيف ستكون ردة فعلك ولم أرد أن أخاطر بكلّ ما أملكه |
Meclisten onca uzağa tam kadro Ölüm Taciri gönderme riskine girmeden önce, o hainin orada olduğundan emin olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أكون متاكده من ان الخونه هناك قبل أن أخاطر بإرسال فرقة كاملة من تجار الموت بعيداً عن هذا المجمع |
L tahta bana dayak başka bir iblis riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخاطر أن يأتي مشعوذ آخر و يحاربني على التاج |
Kız arkadaşın için hayatımı tehlikeye mi atayım? | Open Subtitles | أتريدني أن أخاطر بحياتي من أجل صديقتك ؟ |