"أن أخدم" - Translation from Arabic to Turkish

• hizmet etmek
• hizmet etmeyi
• ifa edeceğim
• hizmet vermek
• hizmet etmeye

Seninle balığa çıkamasam da, sana bir şekilde hizmet etmek istiyorum.
إن لم يمكنني الصيد معك فأنا أريد أن أخدم بطريقةٍ ما

Bilmeni isterim, ne olursa olsun, seninle beraber hizmet etmek bir onurdu.
أريدك أن تعلم أنه مهما حدث كان شرفا لي أن أخدم معك

Sizin gibi her gün hayat kurtaran insanlara hizmet etmek beni süt veren ineğin peşinden koşturan kediden daha mutlu yapıyor.
أن أخدم شخصا يحافظ على أرواح الناس مثلك يجعلني أسعد من قطة تلاحق بقرة يتسرب منها الحليب

Tüm hayatım boyunca yüce krallara, yüce ideallere... hizmet etmeyi düşledim.
كل أحلامى كانت أن أخدم ملوك نبلاء مثالية نبيلة

Birleşik Devletler Başkanlığı görevimi sadakatle ifa edeceğim.
أن أخدم بإخلاص مكتب رئيس الولايات المتحدة الأمريكية

Sizinle hizmet vermek bir onurdu.
لقد كان شرف عظيم أن أخدم معك

Galler prensi olarak ve son kral olarak, 25 yıl hizmet etmeye çalıştım.
بصفة، أمير ويلز ومؤخراً كـ ملك لمدة 25 عاماً، حاولتُ أن أخدم

Onlar gibi, benim de isteğim aynıydı: Ülkeme hizmet etmek.
وأردتُ مثلهم نفس الشيء: أن أخدم وطني.

Benim için senin yanında Tauri'ye hizmet etmek bir onur olmuştur.
لي الشرف أن أخدم التواري وأنا بجانبك

Ülkeme hizmet etmek istediğimi anlamıyorlar mı?
ألا يفهمون أنا فقط أريد أن أخدم بلدي

Şu prense de hizmet etmek nedir ki.
هذا لا شيء، أريد أن أخدم الأمير.

Çok basit bir hayalim vardı. Tanrı'ya hizmet etmek.
كان لدي حلم بسيط، ألا وهو أن أخدم الله

Ona hizmet etmek.
أن أخدم جلالته.

hizmet etmek. Sonunda hizmet edebilmek!
أقوم بالخدمة أن أخدم أخيرا

Sana hizmet etmek benim için bir zevk olacak.
أنه شرف لي أن أخدم معك

Benim görevim topluma hizmet etmek.
عملي هو أن أخدم المجتمع

hizmet etmek istiyorum.
أريد أن أخدم فحسب

Folkung'dan birine hizmet etmek benim için büyük bir şereftir. Önümüzde kat etmemiz gereken uzun bir yol var.
شرف لي أن أخدم واحدا من أسرة"الملك".

hizmet etmeyi hep sevmişimdir. Ama artık farklı hissediyorum.
كنت أحب أن أخدم كثيرًا ولكنني شعرت باختلاف الآن.

O babamdı ve onun yanında hizmet vermek bir onurdu.
ليس أنت أو (ريد ميست)، كان أبي وكان من الفخر لي أن أخدم بجانبه

- Erkeklerle hizmet etmeye alışık değilim.
فقط لم أتعود أن أخدم مع "أولاد"!