Dinle, Bıyık. Buradan çıkmalıyım. Onunla olmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا ذو الشارب,أنا يجب أن أخرج من هنا أريد ان أكون معها. |
Hayır, yapamam. Olmaz. Buradan çıkmalıyım. | Open Subtitles | كلا، لا أستطيع، ليس هنا يجب أن أخرج من هنا |
Saat üçte buradan çıkmalıyım. Valizlerin arabaya konmasını sağla. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا بحلول الثالثة تأكدي من أن كل الحقائب في السيارة |
Gerçekten öne-arkaya hareket olması için benim ekrandan dışarı çıkmam gerekir. | Open Subtitles | للتحرك فعلاً فى البعد للأمام والخلف, يجب أن أخرج من الشاشة. |
Benim buradan çıkmam gerek. Ve iş artık yılan hikâyesine döndü. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا وبدأتُ أبلغ مرحلة عدم الاهتمام بالكيفيّة |
Saklandığım yerden açığa çıkmak ve buraya gelmek zorundaydım ve sizi de aynını yapmaya davet ediyorum. | TED | كان لزاماً عليّ أن أخرج من مخبئي، وأن أقف علانية بين أيديكم، وها أنا أدعوكم لأن تفعلوا الأمر ذاته. |
Bu şehirden bir süre uzaklaşmalıyım. Gazı kökleme zamanı. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هذه المدينة لفترة، حان وقت الإسراع |
Bu binadan çıkmalıyım. | Open Subtitles | هل يمكن أن تساعدنى من فضلك؟ أحتاج أن أخرج من هذا المبنى |
Buradan hemen çıkmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا على الفور يجب أن أخرج غداً |
Oradan çıkmalıyım. Çok boğucu. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا إن المعيشة خانقة للغاية |
Buradan çıkmalıyım' Beni buraya kapatamazsınız' Çıkarın beni' | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا يجب أن أخرج من هنا لا يمكنكم إحتجازنا هكذا دعوني أرحل |
Başka biri beni durdurmadan buradan çıkmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا قبل أن يقبض عليّ أحد آخر |
Belki de cezp etmek için arabanın dışına çıkmalıyım? | Open Subtitles | ربما عليّ أن أخرج من السيارة، وأغمز بعيني قليلاً |
Buradan çıkmam lazım. Grace iyi mi diye bakmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا أنا يجب أن اطمئن إذا غرايس بخير |
Sana söylüyorum adamım, buradan çıkmam lazım. | Open Subtitles | أخبرك, يارجل, عليّ أن أخرج من هذا المكان. |
Buradan çıkmam lazım. Ona evde olmadığımı söyle. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا قلولي له أنني لست موجودا |
Sadece bir haftalığına normal hayatın dışına çıkmak hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | أحببت أن أخرج من محيطي العادي لمدة أسبوع. |
Sadece birkaç haftalığına buradan uzaklaşmalıyım kafamdaki sorunları temizlemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا لبضعة أسابيع و يجب أن أصفي ذهني |
bak buradan çıkmadan önce 5 kere daha ölmeliyim seninle tekrar görüşürüz | Open Subtitles | إني سأموت خمس مرات قبل أن أخرج من هنا لكني سأراك مجدداً |
Sakıncası yoksa, şu berbat havadan kurtulmaya çalışıyorum çaylak. | Open Subtitles | أحاول أن أخرج من هذا الهواء السئ إذا كنت لا تمانع |
Ben bu odadan üç saniyede çıkabilirim... | Open Subtitles | يمكنني بسهوله أن أخرج من هنا في ثلاثه فقط. |
Vurmak zorundaydım, oradan kaçmak zorundaydım. | Open Subtitles | اضطُررت لذلك، كان عليّ أن أخرج من ذلك المكان. |
Ben ölümsüz olmak istemiyorum, sadece kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون أبدي فقط أريد أن أخرج من هذا |