Ama Gitmeden önce ikinizin bilmesini isterim ki süper polis hikayesi işe yarıyordu. | Open Subtitles | لاكن قبل أن أرحل اريدكما أنتما الإثنين أن تعرفا قصة رجل الشرطة الخارقون كانت تعمل |
Gitmeden önce her yeri gösterebilsem iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيفا لو أمكنني أن أريك الممتلكات قبل أن أرحل |
bir şey var. Gitmeden önce sana bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | . رايتشل، عندي شيء يجب أن أقوله لك قبل أن أرحل |
gitmeliyim. Konsere on dakika geciktim bile. | Open Subtitles | لابد أن أرحل في عشرة دقائق أنا متاخرة على الحفل |
Gidecektim... ama annem önce... evlenmemi daha sonra da Gitmemi söyledi. | Open Subtitles | يجب أن أرحل .. ولكن أمي تقول يجب أن أذهب أولاً. |
Bir dans turnesi tatil değil! Yalnızca Gitmek istiyorum. | Open Subtitles | إن رحلة رقص ليست بعطلة أريد فقط أن أرحل بعيدا |
-Ben de Gideyim artık, baban rahat etsin. | Open Subtitles | من الأفضل أن أرحل حتى يمكنه النوم في سريره |
Gitmeden sana ve babama hoşça kalın demek istemiştim. | Open Subtitles | فقط كنت أريد أن اودعك أنتِ وأبي قبل أن أرحل |
Gitmeden önce tüm cihazları kapatmış olmalılar. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون كذلك قبل أن أرحل وإلا حطمتها |
Ve Gitmeden önce onunla vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | و أيضاً أود أن أقضي بعض الوقت معها قبل أن أرحل |
Ben Gitmeden Jones'la benim motorumda geziyordunuz. | Open Subtitles | قبل أن أرحل ، أنت وجونز كنتم تركبون على دراجتي سوياً |
Asıl Gitmeden evvel her şeyi yapamamaktan korkuyorum. | Open Subtitles | خوفي الأكبر هو عدم انهاء عمل كل شيء قبل أن أرحل |
Ben Lucy'ken kendime Gitmeden önce onu bulmam gerektiğini söyleyen o notu yazmışım. | Open Subtitles | عندما كنت لوسي, كتبت تلك الملاحظة بنفسي الذي تقول أن علي أن أجده قبل أن أرحل |
Bu nedenle gitmeliyim, efendim. | Open Subtitles | تماماً كالفقاقيع تبدأ صغيرة وتتمدد لتشمل ما حولها , ولهذا يجب أن أرحل سيدى |
Her şeyin ayarlandığına emin olmak için gitmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أرحل للتأكد من أن كل شيئ معد كما بجب0 |
Neyse, gitmeliyim. | Open Subtitles | ,على أية حال يجب أن أرحل ,شكرا ً مرة أخرى |
Çok kızdı ve Gitmemi istedi benden. | Open Subtitles | لقد كان غاضباً جداً و قال أنه يفضل أن أرحل |
Bu gece New York'a yaşamak için Gitmek zorunda olsaydım, benimle gelirmiydin? | Open Subtitles | إذا كان لا بدّ أن أرحل إلى نيويورك للعيش هناك، هل تئتين معي؟ |
En iyisi, ben şimdiden Gideyim. Sonunda birbirimize düşecektik. | Open Subtitles | من الأفضل أن أرحل قبل أن ننتهي بقتال بعضنا البعض |
Kitap raporu notumla ilgili rahatsız edeyim dedim. Neyse, Benim gitmem lazım. | Open Subtitles | لذا فكرت بأن أضايقه بشأن درجات تقريري الكتابي على كلٍ، ينبغي أن أرحل.. |
Ben de 05:15'de, doğduğun saatte ayrılmak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أرحل في 5: 15, في اللحظة التي ولدتي فيها |
Ben gittikten sonra ne söylenirse söylensin her zaman seni sevdiğimi bil, canımın içi. | Open Subtitles | مهما يكن ما قلته عني قبل أن أرحل إعلمي هذا، دائما دائما سأحبكِ |
Belki ayrılmadan önce bir göz atarım. | Open Subtitles | حسناً, ربما ألقي نظرةٌ عليهِ قبل أن أرحل. |
Ama burada olmak benim için güvenli değil. Tekrar gitmem gerek. | Open Subtitles | ولكنني لست بأمان هنا بعد الآن يجب أن أرحل مرة أخري |
Ama bunu yapmam için önce bu hayatı terk etmeliyim. | Open Subtitles | لكن لكي أفعل ذلك، يجب أن أرحل عن هذه أوّلاً |