"أن أعرف إن كان" - Translation from Arabic to Turkish

• olup olmadığını bilmek
• mu öğrenmek
• olup olmadığını öğrenmek
• olup olmadığını bilmeliyim

Ahlakın kimyası olup olmadığını bilmek istiyordum.
أردت أن أعرف إن كان هناك كيمياء أخلاقية

Beşinci Kol'un içine sızdın. Bu gece bize karşı bir tehdidin olup olmadığını bilmek istiyorum.
اخترقتَ صفوف الرتل الخامس، أريد أن أعرف إن كان ثمّة تهديدٌ الليلة.

Babamın bana söylediklerinin doğru olup olmadığını bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف إن كان ما يخبرني به أبي صحيحًا.

Dedikleri doğru mu öğrenmek zorundayım.
أريد أن أعرف إن كان ثمة حقيقة فيما قالته

Bir fiyat vermeden önce... gizli ortaklarınız olup olmadığını öğrenmek isterim.
أعتقد أنه قبل أن أحدد سعراً أود أن أعرف إن كان لديكما شركاء مجهولون

Bu iki şeyin ilişkili olup olmadığını bilmeliyim.
أحتاج إلى أن أعرف إن كان هذان الأمران مترابطين

Bunun işe yarar olup olmadığını bilmek istiyorum.
بل أكثر من ذلك أريد أن أعرف إن كان مفيداً

Seni arabada bıraktıktan sonra seni kaybettim ve onun iyi olup olmadığını bilmek istedim.
بعد أن تركتكِ عند سيارتكِ ، ... أفتقدتكِو فقط أردتُ أن أعرف إن كان بخير

Evet. Ben sadece hedefimin taze olup olmadığını bilmek istedim.
أجل أردت فحسب أن أعرف إن كان الهدف

İçkili olup olmadığını bilmek istedim.
أردت أن أعرف إن كان ثملاً

Hayatta olup olmadığını bilmek istiyorum.
فقط أريد أن أعرف إن كان حيًا.

Eğer konuşabilseydi benim masumiyetimi kanıtlayacak bir şeyler biliyor mu öğrenmek istedim.
لأنه كان يجب أن يعرف من بالأمر, من كان يلحق به. أردت أن أعرف إن كان سيتحدث,

Onların yakınında olmak kansere sebep olur mu, öğrenmek istiyorum.
أريد أن أعرف إن كان تواجد المرء حولهم طوال الوقت يُصيبه بالسرطان!

Bay Gold Bay Florrick'in bitişiğindeki odada kalıyormuş, ...ama odalar arasındaki kapı açıkmış, ...yatak odasının açık bir manzarasının olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
كان السيد غولد ينزل في الغرفة المجاورة لغرفة السيد فلوريك ولكن الباب الفاصل بينهما كان مفتوحًا فأود أن أعرف إن كان في استطاعته

Babamın ölümünde olağandışı bir şey olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
أريد أن أعرف إن كان ثمّة شيء غريب في وفاة أبي

-Onun iyi olup olmadığını bilmeliyim.
-أريد أن أعرف إن كان بخير