Fakat ikimizin arasında bir fark var. Ben neden burada olduğumu açıklayabilirim. | Open Subtitles | ولكن الفرق بينى وبينك هو أنني أستطيع أن أفسر سبب وجودي هنا |
Her ne yaptıysan da, üstünde olan baskıyı açıklayabilirim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما فعلته ، يُمكنني أن أفسر الضغوط التى تعرضت إليها و دفعتكَ لذلك. |
- ...beraber yemek yemeliyiz. Ona açıklayabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكننا أن نتعرف ثانية يمكنني أن أفسر لها. |
- Ben bunları hissettim. l tam olarak açıklayamam - | Open Subtitles | .. لقد شعرت بهم . لا أستطيع أن أفسر بالضبط لا يجب عليك أن تفعلي هذا |
İkisini de imkanı yok izah edemem sana. | Open Subtitles | لا أستطيع على الإطلاق أن أفسر ما فعله أى منهما. |
- Bunu nasıl açıklayacaksın? - Hiçbir şey açıklamak zorunda değilim. | Open Subtitles | كيف ستفسرين هذا- انا ليس علي أن أفسر أي شيئ- |
Ne söylediğimi anlatabilirim ama bu çok sıkıcı olur. | Open Subtitles | على أي حال من الممكن أن أفسر ما قلته و هذا سيكون مملا |
Bak, bak, dinle. Her şeyi açıklayabilirim. | Open Subtitles | انظر، انظر، استمع ، يمكنني أن أفسر لك كل شيء. |
O kadar şeye dayanan bu insanlara Tanrı'nın sükûtunu nasıl açıklayabilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أفسر صمته أمام الناس، الذين أحتملوا كثيرا؟ |
Konuşmama izin verirseniz açıklayabilirim. | Open Subtitles | حسنًأ، لو سمحتِ لي بالكلام يمكنني أن أفسر الأمر |
Dün geceyi nasıl açıklayabilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أفسر الليلة الماضية ؟ |
Len, açıklayabilirim. Onu sana geri verecektim. | Open Subtitles | لين" يمكنني أن أفسر الأمر و كنت سأدفع لك ثمنها" |
- Dr. Crane, sakin olun, her şeyi açıklayabilirim. | Open Subtitles | .... دكتور كرين لا تهلع أستطيع أن أفسر كل شئ |
- Charles lütfen açıklayabilirim. | Open Subtitles | تشارلز, ارجوك, انا أستطيع أن أفسر .. |
- açıklayabilirim! - Sana nasıl sesleneceğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | -يمكنني أن أفسر الأمر إنني لا أعرف حتى بما أدعوك |
açıklayabilirim ama şimdi olmaz. | Open Subtitles | يمكنني أن أفسر لك ولكن ليس الآن |
Kaçışlarını ya da Lordum Drakan'a saldırılarını açıklayamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني أن أفسر هروبهم أو الهجوم على سيدي داركان |
açıklayamam ama bu sesin yalnızca sizinki olabileceğini daha en başından anlamıştım, Bay Oldman. | Open Subtitles | -لا يمكنني أن أفسر ذلك عرفت من البداية أنه نفس الصوت |
Neden cesedi bulmanı istediğini açıklayamam.. | Open Subtitles | أن أفسر لم قد يريد أن يتم اكتشافها |
Ama bir otobüs dolusu, koca bir otobüs dolusu küçük şerefsizi nasıl izah etmem gerekiyor? | Open Subtitles | لكن حافلة... حافلة كاملة مملوءة بهؤلاء الأطفال كيف لي أن أفسر هذا؟ |
Sana hiçbir şey açıklamak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا أحتاج أن أفسر لك أي شيء |
Bunu sana nasıl daha iyi anlatabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أفسر هذا لك , لكن |