"أن أقوله هو" - Translation from Arabic to Turkish

• Söylemek istediğim
• Demeye
• şunu demek

Obezitenin iyi huylu olduğunu ileri sürmüyorum, Söylemek istediğim, iki tane metabolik sorundan daha iyi olan olabileceği.
أنا لا أقول هنا بأن السمنة أمر حميد وبسيط، لكن ما أريد أن أقوله هو أنها قد تكون المشكلة الأقل خطورة بين عدوّين للأيض.

Söylemek istediğim şey şuydu, size aşık oldum.
ما أود أن أقوله هو أن أجد أنا في الحب معك.

Sana bakmak hoşuma gidiyor. Söylemek istediğim bu.
حسنا ، كل ما أود أن أقوله هو انني فقط مثل الذى يعتنى بك ، هذا كل شيء.

Üzgünüm Demeye çalışıyorum. Elime yüzüme bulaştırdım.
ما قصدت أن أقوله هو أنني آسفة لقد أفقت تماماً

Demeye çalıştığım şey hayatın kolay kazanılabilir olduğunu sanma.
ما أحاول أن أقوله هو لا تعتقد أن الحياة هي أشياء لديك، لأنه ليس كذلك

Aslında şunu demek istiyorum teşekkür ederim.
أظن أن كل ما أود أن أقوله هو شكر لكِ

Yani şunu demek istiyorum...
أقصد ,ما أحاول أن أقوله هو...

Söylemek istediğim şey şu ki... size istediğinizi veremem.
ما أريد أن أقوله هو أنني لا أستطيع أن أعطيك ما تريد

Söylemek istediğim tek şey herkes artık yalan söylemeyi bıraksın.
كل ما أريد أن أقوله هو أن يكف الناس عن الكذب

Hayır, Söylemek istediğim şu an ofisine girmek üzere olduğu o yüzden sus.
لا، ما أريد أن أقوله هو أنها على وشك الدخول إلى مكتبك لذلك عليك أن تخرس

Söylemek istediğim, ne kadar salak olduğunla ilgilenmiyorum.
ما يجب أن أقوله هو أني لا أكترث بمدى غباءك

Sanırım benim Söylemek istediğim şey olaya iyi tarafından bakmak olacaktır.
أعتقد أنّ ما أودّ ..أن أقوله هو أن ننظر إلى الجانب المشرق

Söylemek istediğim şey eğer Amerika'da sevişemiyorsanız hiçbir yerde sevişemezsiniz.
ما أحاول أن أقوله هو أن إذا لم تتمكن من الحصول على وضع في أمريكا، لا يمكنك الحصول على وضع أي مكان

Şunu Demeye çalışıyorum; bir gecede kişilik icat edemezsiniz bu zamanla gelişecek bir şey.
ما كنت أحاول أن أقوله هو أنك لا تستطيع اختراع شخصية بين ليلة وضحاها أنها شيء تأخذ وقتاً لتتشكل

Demeye çalıştığım, aklımı kaybetmiş olabileceğimin farkındaydım.
ما أريد أن أقوله هو أنني كنت واعياً بصحة احتمالية جنوني

Demeye çalıştığım, şu kağıtları çevirdiğimizde per çıkarsa senin canına okuyacağım.
.... ما أحاول أن أقوله هو إذا قلبنا هذه الكروت و وجدنا أن لديه ورقتان متاشابهتان