İngiliz üst düzey yönetici tedarik eden Green Park tarafından yapılan bir çalışmada, FTSE 100 şirketlerinin yarısından fazlasının üst yönetiminde beyaz olmayan bir başkanın olmadığı ortaya çıktı. idari veya bağımsız. | TED | و في دراسة قامت بها غرين بارك، وهي مؤسسة بريطانية لكبار المزودين للمدراء التنفيذيين، نجد أن أكثر من نصف الشركات المائة الأولى ليس لها قيادي غير أبيض في مستوى مجالسها، مدراء تنفيذيين أو غير ذلك. |
Adalet Bakanlığı, üniversite kampüslerinde gerçekleşen tacizlerin yarısından fazlasının seri tecavüzcüler tarafından gerçekleştiğini söylüyor, çünkü üniversite sistemi dışında, eğer birini taciz ederlerse, mahkemeye verillirler; ama üniversite kampüslerine girdikle rinde ceza almadan tecavüz edebiliyorlar. | TED | وتقول وزارة العدل، أن أكثر من نصف حالات الاغتصاب في الحرم الجامعي يقوم بها مغتصبون متسلسلون بسبب القانون خارج الجامعة، إذا اغتصبوا أحد سيقومون بمحاكمتهم، لكن في الحرم الجامعي يوجد حصانة للمغتصب. |
1800'lerdeki dünyayı düşünürsek Dünyayı düşünürsek dünya nüfusunun yarısından fazlasının Asya'da yaşadığını ve dünyadaki üretimin yarısından fazlasını karşıladıklarını görürsünüz. | TED | لو نظرنا للعالم في القرن التاسع عشر، ستجدون أن أكثر من نصف سكان العالم عاشوا في آسيا وكانوا ينتجون أكثر من نصف إنتاج العالم. |
Görünen o ki bir şekilde dünya popülasyonunun yarısının kadın olduğu gerçeğini gözden kaçırıyorlar. | TED | يبدو أنهم بطريقة ما تجاهلوا حقيقة أن أكثر من نصف سكان العالم سيدات. |
Amerikalıların yarısının gelecekteki eşleriyle 30'lu yaşlarında evlendiklerini, beraber yaşadıklarını ya da sevgili olduklarını biliyoruz. | TED | نحن نعلم أن أكثر من نصف الأمريكيين. قد تزوجوا أو يعيشون مع أو يواعدون شريكهم العاطفي المستقبلي بحلول سن ال30. |
Bence bu sadece evliliklerin yarısının boşanma ile sonuçlanmasından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | حسناً، اظن أن أكثر من نصف الزيجات تنتهي بالطلاق أو ما شابه |
Drama bölümü için başvuranların yarısının, gerçek sahne deneyimi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت أن أكثر من نصف المتقدمين لقسم الدراما لديهم تجربة مسرحية حقيقية |