oğlunun kalbine karşılık olduğunu söyle. Anlaşmamız buydu, hatırladın mı? | Open Subtitles | قولي أن ابنكِ قد غيّر رأيه هذا كان اتفاقنا، أتذكرين؟ |
Eğer bunca yıl oğlunun yaşadığına inanmasaydın hiçbirimiz burada olmazdık. | Open Subtitles | لو لم تصدّقي طوال تلك الأعوام أن ابنكِ لا يزال حياً, لم يكن أي منا سيتواجد هنا الآن |
Ama sen oğlunun öğrenme güçlüğü olduğu gerçeğini kabul etmiyorsun. | Open Subtitles | لأن المدرسة تريد وضعه في فصول العلاجية ولكنكِ لا تقبلين حقيقة أن ابنكِ لديه صعوبة في التعلم |
oğlunun biraz daha yaşlı bir kadınla çıktığını öğrendin. | Open Subtitles | حسناً، لقد اكتشفتِ أن ابنكِ يواعد امرأة أكبر منه بقليل |
Susan, oğlunun liseye başlayacağından bahsetmişti. Şu sıralar evraklarla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | .. "إذاً ، أخبرتني "سوزان أن ابنكِ سيبدأ الجامعة قريباً .. نحن ننُهي بعض الأعمال الورقية |
Claire, senin ve oğlunun güvenliği için, pek çok kişi, çok çaba gösterdi. | Open Subtitles | (كلير)، الكثيرين قاموا بجهد شاق ليتأكدوا أن ابنكِ بأمان. |
oğlunun John Connor olacağını biliyoruz. Makinelerin onsuz yenilemeyeceğini de. | Open Subtitles | نعلم أن ابنكِ سيكون (جون كونور) وتلك الآلات لا يمكنها أن تهزم من دونه. |