Eğer şeytan geldiyse neden senin tanrın bir şey yapmıyor? | Open Subtitles | لو أن الشيطان موجود فعلاً فلِمَ لا يتكفل به إلهك؟ |
Arkasında şeytan olduğunu bile bile bir katille kader birliği mi yapıyorsun? | Open Subtitles | أنت تضع نفسك مع قاتل وتعرف حق المعرفة أن الشيطان هو حافظه؟ |
O yaşlı Şeytanın etrafta dolandığını, onu sert biçimde azarlayıp yollayacağını yazmıştı. | Open Subtitles | قالت أن الشيطان العجوز يتذمر وأنها سترسله خالي الوفاض |
Şeytanın, hücresine ziyarete geldiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول أن الشيطان يزورها في زنزانتها. |
Rahiplerin, şeytan'ın sadece kötülük için bir metafor olduğunu ve gerçek olmadığını söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت قس يقول أن الشيطان فقط عبارة عن تجسيد للشر وليس بشئ حقيقي |
şeytan'ın ona bunu yapmasını söylediğini iddia etmiş çünkü hak ettiği bakire gelin o değilmiş. | Open Subtitles | وادعى أن الشيطان أمره بذلك لأنها لم تبدو العذراء التي يستحقها |
Çocuğa girince onu tüketmeye başladı ancak iblis artık içeride tutma işaretleriyle kapana kısılmıştı. | Open Subtitles | بدأ باستهلاك الجسد فور دخوله لكن بما أن الشيطان عالق داخل علامات الجسد |
Bence şeytan bu kasabaya yıllar önce geldi, peder. | Open Subtitles | أعتقد أن الشيطان سكن هذه البلدة منذ زمنٍ بعيد، يا أبتي. |
Diyorlar ki, şeytan bir kızı cehenneme götürmüş ve kız oradan kaçmış. | Open Subtitles | يقولون أن الشيطان أخذ البنت إلى الجحيم وهي هربت |
Yemin ederim ki, şeytan bile bunu çözmemi istemiyor. | Open Subtitles | أقسم، أن الشيطان لا يريدنى أن أحل هذا اللغز |
Buzdan pençeleriyle seni tutan şeytan gibi. | Open Subtitles | إنه كما لو أن الشيطان الذي يتلقف مع مخالب من الجليد. |
şeytan senken onun avukatlığını nasıl yapabilirsin Doktor O'Hara? | Open Subtitles | كيف يمكنك لعب دور المحامي الشيطان عندما تكون أن الشيطان, دوكتور أوهارا؟ |
Şeytanın iyi biri olacağı konusunda uyarılmıştım. Haydi gidelim! | Open Subtitles | حذروني من أن الشيطان سيكون جذاباً، لنذهب |
Şeytanın Cehenneme bir kız kaçırdığını, ama kızın kaçtığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن الشيطان أخذ البنت إلى الجحيم وهي هربت |
- Ne? Kızılderililer, bu cinayetleri bizzat Şeytanın işlediğine inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الهنود أن الشيطان بنفسه يفعل هذه الجرائم |
Eğer başka biri çıkıp da, damlardan şeytan'ın dünyaya geldiğini iddia etseydi, insanlar gülerlerdi. | Open Subtitles | .. إن كان أي شخص آخر يدّعي .. في الملأ أن الشيطان جاء للأرض، كانوا ليضحكون |
şeytan'ın onun için geliyor olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد بحقيقة أن الشيطان قادمإليها. |
Kovulmadan önce, Tanrı bile şeytan'ın güzel olduğunu düşündü. | Open Subtitles | حتى الملائكة ظنت أن ... الشيطان كان جميلاً قبل أن يقع |
Pekâlâ, belli ki iblis bu ayaklı penisin içine girmiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن الشيطان داخل هذا القضيب السائر |
Lincoln heykelindeki tılsım kırıldığında karşılaştığımız iblis serbest bırakıldı demek oluyor ki birinin planıyla birisi bunu yaptı. | Open Subtitles | أعتقد أن الشيطان الذي واجهناه أطلق سراح عندما كسرت النجمة الحماية السداسية لتمثال لينكون مما يعني أن شخصاً ما خطط لهذا |