"أن الشيطان" - Translation from Arabic to Turkish

    • şeytan
        
    • Şeytanın
        
    • Şeytan'ın
        
    • iblis
        
    Eğer şeytan geldiyse neden senin tanrın bir şey yapmıyor? Open Subtitles لو أن الشيطان موجود فعلاً فلِمَ لا يتكفل به إلهك؟
    Arkasında şeytan olduğunu bile bile bir katille kader birliği mi yapıyorsun? Open Subtitles أنت تضع نفسك مع قاتل وتعرف حق المعرفة أن الشيطان هو حافظه؟
    O yaşlı Şeytanın etrafta dolandığını, onu sert biçimde azarlayıp yollayacağını yazmıştı. Open Subtitles قالت أن الشيطان العجوز يتذمر وأنها سترسله خالي الوفاض
    Şeytanın, hücresine ziyarete geldiğini söylüyor. Open Subtitles إنها تقول أن الشيطان يزورها في زنزانتها.
    Rahiplerin, şeytan'ın sadece kötülük için bir metafor olduğunu ve gerçek olmadığını söylediğini duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت قس يقول أن الشيطان فقط عبارة عن تجسيد للشر وليس بشئ حقيقي
    şeytan'ın ona bunu yapmasını söylediğini iddia etmiş çünkü hak ettiği bakire gelin o değilmiş. Open Subtitles وادعى أن الشيطان أمره بذلك لأنها لم تبدو العذراء التي يستحقها
    Çocuğa girince onu tüketmeye başladı ancak iblis artık içeride tutma işaretleriyle kapana kısılmıştı. Open Subtitles بدأ باستهلاك الجسد فور دخوله لكن بما أن الشيطان عالق داخل علامات الجسد
    Bence şeytan bu kasabaya yıllar önce geldi, peder. Open Subtitles أعتقد أن الشيطان سكن هذه البلدة منذ زمنٍ بعيد، يا أبتي.
    Diyorlar ki, şeytan bir kızı cehenneme götürmüş ve kız oradan kaçmış. Open Subtitles يقولون أن الشيطان أخذ البنت إلى الجحيم وهي هربت
    Yemin ederim ki, şeytan bile bunu çözmemi istemiyor. Open Subtitles أقسم، أن الشيطان لا يريدنى أن أحل هذا اللغز
    Buzdan pençeleriyle seni tutan şeytan gibi. Open Subtitles إنه كما لو أن الشيطان الذي يتلقف مع مخالب من الجليد.
    şeytan senken onun avukatlığını nasıl yapabilirsin Doktor O'Hara? Open Subtitles كيف يمكنك لعب دور المحامي الشيطان عندما تكون أن الشيطان, دوكتور أوهارا؟
    Şeytanın iyi biri olacağı konusunda uyarılmıştım. Haydi gidelim! Open Subtitles حذروني من أن الشيطان سيكون جذاباً، لنذهب
    Şeytanın Cehenneme bir kız kaçırdığını, ama kızın kaçtığını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أن الشيطان أخذ البنت إلى الجحيم وهي هربت
    - Ne? Kızılderililer, bu cinayetleri bizzat Şeytanın işlediğine inanıyor. Open Subtitles يعتقد الهنود أن الشيطان بنفسه يفعل هذه الجرائم
    Eğer başka biri çıkıp da, damlardan şeytan'ın dünyaya geldiğini iddia etseydi, insanlar gülerlerdi. Open Subtitles .. إن كان أي شخص آخر يدّعي .. في الملأ أن الشيطان جاء للأرض، كانوا ليضحكون
    şeytan'ın onun için geliyor olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنها تعتقد بحقيقة أن الشيطان قادمإليها.
    Kovulmadan önce, Tanrı bile şeytan'ın güzel olduğunu düşündü. Open Subtitles حتى الملائكة ظنت أن ... الشيطان كان جميلاً قبل أن يقع
    Pekâlâ, belli ki iblis bu ayaklı penisin içine girmiş. Open Subtitles حسناً، يبدو أن الشيطان داخل هذا القضيب السائر
    Lincoln heykelindeki tılsım kırıldığında karşılaştığımız iblis serbest bırakıldı demek oluyor ki birinin planıyla birisi bunu yaptı. Open Subtitles أعتقد أن الشيطان الذي واجهناه أطلق سراح عندما كسرت النجمة الحماية السداسية لتمثال لينكون مما يعني أن شخصاً ما خطط لهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more