Biliyorum ki bir çoğunuz önceki sınıflarda bunu görmüştür, ama tekrar etmek faydalırdır. | Open Subtitles | أعرف أن الكثير منكم أخذوا تلك كطلاب جامعيين لكن لن يؤذى بعض التذكير |
Umarım çoğunuz buna yanıt verecektir. | TED | وأنا على أمل أن الكثير منكم سوف يستجيب لهذا. |
Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi? | TED | أنا متأكد أن الكثير منكم يبادلونني نفس الشعور، صحيح؟ |
Bu konferans ile alakalı harika olan şey, çoğunuzun çok genç olması. | TED | هذا ما يميز هذه المحادثة، أن الكثير منكم صغار السن. |
çoğunuzun son günlerde yapay zekâyla ilgili birçok şey duyduğundan eminim. | TED | لذلك، أنا متأكد أن الكثير منكم قد سمع مؤخرًا الكثير حول الذكاء الاصطناعي. |
birçoğunuzun da buna inandığına eminim. | TED | و أراهن على أن الكثير منكم هنا، يؤمنون بذلك أيضاً. |
birçoğunuzun beni anti-sosyal bir ezik olarak gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن الكثير منكم يعتقدوننى غبياً ومهووساً بالفيديو |
Yakma bu derslerden birinin fiziksel bir örneğini yaratmaya çalışma fikri zannedersem çoğunuz, | TED | النسخ على القرص الليزري هي فكرة محاولة صنع مماثل مادي لأحد تلك المقررات وأعتقد أن الكثير منكم أستقبل، |
Bazı durumlarda, biliyorum ki bir çoğunuz kültürler arası diyaloglara giriyorsunuz, yaratıcılık ve yenilik fikirlerini taşıyorsunuz. | TED | في بعض الحالات ، أعلم أن الكثير منكم مشاركون في الحوار بين الثقافات، مشاركون في أفكار الإبداع والإبتكار. |
Ve Eşit Haklar Düzenlemesi'nin gücünün göstergesi olarak çoğunuz ilk kez bu gece siyah papyon taktınız. | Open Subtitles | والدليل على قوة التعديل في المساواة الحقوقية هو أن الكثير منكم لم يقم بإرتداء ربطة عنق سوادء قبل الليلة |
Biliyorum bugün çoğunuz meslektaşlarınızı kaybettiniz. | Open Subtitles | أنا أعرف أن الكثير منكم فقد زملاء في العمل و أصدقاء اليوم |
Bunlar gerçekten umurumda değil ve eminim çoğunuz için de böyle. | Open Subtitles | لا يهمني حقا تلك الأشياء وأنا متأكد من أن الكثير منكم يا رفاق لا يهتموا أيضا |
Ve biliyorum çoğunuz aynı şeyleri istiyorsunuz. | Open Subtitles | وأنا أعرف أن الكثير منكم يريد نفس الأشياء |
ve ben bir çoğunuzun bu sene Haiti'deki insanlara bir şeyler gönderdiğinizi düşünüyorum | TED | وأنا أتخيل أن الكثير منكم قد تبرع بالقليل لسكان هايتي هذه السنة. |
çoğunuzun bunu istediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أن الكثير منكم يريد هذا المشروع |
Biliyor musunuz, çoğunuzun şunu bilmediğini biliyorum ben... ben Güney'de yetiştim. | Open Subtitles | أتعلمون ، أنا أعرف أن الكثير منكم لا يعرفون أني نشأت في الجنوب |
çoğunuzun çift vardiya çalıştığını ve yorgun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن الكثير منكم متعبين بالعمل لنوبتين متتاليتين |
birçoğunuzun inandığım şeye inanmadığını biliyorum. Fakat buna inanmalısınız. | Open Subtitles | أعلم أن الكثير منكم لايؤمنون بما أؤمن بهِ |
Neyse, mesele şu ki, birçoğunuzun bu işletmenin başarısında etkileri oldu. | Open Subtitles | على أى حال ، الفكرة هي أن الكثير منكم كان لديه تأثير كبير لنجاح تلك المُؤسسة |
(Kahkahalar) Ayrıca burada birçoğunuzun çalışmalarımı görmediğini farkettim. ve sizler için çok üzüldüm. | TED | (ضحك) لقد أفهموني أيضاً أن الكثير منكم هنا لم يشاهدوا أعمالي، وأنا أشعر حقاً بالحزن لأجلكم. |