İngiliz, Fransız ve Alman haber ajanslarından gelen bilgiler saldırının sadece şehirle sınırlı olmadığını doğruluyor. | Open Subtitles | ووفقا لبرامج التلفزيون المتلقاة من انجلترا وفرنسا والمانيا تأكدنا أن الهجوم لم يكون مقصوراً علىهذهالمدينة. |
saldırının basın konferansında söylediğim şeyin neden olduğu hakkında hiçbir belirti var mı? | Open Subtitles | أى دلالة على أن الهجوم تم بسبب ما قلته فى المؤتمر الصحفى؟ |
En iyi hatırlayabildiğim şey saldırının gece 11:30 civarında olduğu. | Open Subtitles | إذاً، أفضلما توصلتإليه.. أن الهجوم حدث حوالي الـ11: 30 تلك الليلة |
Henüz kimsenin çocuğunu göndermeye niyetim yok ama devriyelerimiz bir saldırının eli kulağında olduğunu söylerse bir adım önde başlamak hayatlar kurtarabilir. | Open Subtitles | لن أقوم بسحب كل طفل حتى الآن و لكن لو أخبرتنا دورياتنا أن الهجوم محتم بداية منا قد تنقذ حياة اشخاص |
Polise saldırmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu bilen biri. | Open Subtitles | أذكياء، نوعية الأشخاص الذين يعلمون أن الهجوم على شرطيّ شيئ سيئٌ له بالتأكيد. |
Dediklerine göre, Gates House'daki saldırının bölgesel teröristlerin işi olmadığını düşünüyormuşsun. | Open Subtitles | يقولون أنكِ تعتقدين أن الهجوم على منزل البوابات لم يكن من عمل إرهابيين |
saldırının gece vardiyası bittikten kısa süre sonra yaşanması tesadüf değildi. | Open Subtitles | ليست صدفة أن الهجوم حصل بعد إنتهاء المناوبة الليلية بقليل |
Beyaz Saray'a düzenlenen saldırının mültecilerle alakası olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن الهجوم على البيت الأبيض لا علاقة له بالناس على تلك الطائرة |
Beyaz Saray'a düzenlenen saldırının mültecilerle alakası olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن الهجوم على البيت الأبيض لا علاقة له بالناس على تلك الطائرة |
Planın güvende olduğunu ve saldırının gerçekleşebileceğini bildirmesi lazım. | Open Subtitles | انه يحتاج للسماح 'م نعرف أن الخطة هي آمنة، أن الهجوم لا تزال تتحرك إلى الأمام. |
Jametz'e yaptığımız son saldırının çoğunuz için zorlu bir başlangıç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (أعلم أن الهجوم الأخير على (جاميتز كان بمثابة بداية قاسية للعديد منكم |
İzleyiciler, bu saldırının nedensiz, saçma ve aynı zamanda çok da komik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قاتلاً الكل تقريباً شواهد عيان صرحوا أن الهجوم العنيف يتعذر تعليله ومنافٍ للعقل... وهستيري |
Alman polisi, saldırının tek bir intihar bombacısının işi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "كثير منهم في حالٍ حرجة" أفادت الشرطة الألمانية أن الهجوم كان عمل انتحاري واحد |
Lisco bu saldırının, eşcinsel çalışanların sigorta hakları konusundaki çabalarına bir tepki olarak Cliffside Kablo'daki patronu tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti. | Open Subtitles | يرى (ليسكو) أن الهجوم كان رداً على مجهوداته لحماية تأمين رفيقه الذكر من مدير عمله بشركة (كليفسايد) للدش |
Ajan David saldırının bugün olacağını düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | العميلة (دافيد) تقول أنك تعتقد أن الهجوم سيكون اليوم. |
Sadece, bu saldırının gerçekleşeceğine dair insanları ikna etmem için gerekeni ver yeter, gerisini ben hallederim. | Open Subtitles | أجل، لا تقلقي بشأن ذلك. {\pos(192,210)} أحصلي فقط على ما أحتاجه لإقناع الناس أن الهجوم سيقع، وسأتولى الباقي. |
saldırının kötü olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن الهجوم كان شنيعاً. |
Dün Jeanine, Fedakârlık'a yapılan saldırının bir grup hain Uyumsuz ve sempatizanları tarafından yapıldığını duyurdu. | Open Subtitles | أعلنت (جينين) يوم أمس أن الهجوم على (أبنجيشن) تمّ تنظيمه من طرف مجموعة متمرّدة من (المختلفين) وتعاطفهم |
Böylece Bay Maker ve Rentman'a yapılan ölümcül saldırının titizlikle planlandığı ve uygulandığı sadece ölüm cezasını değil çok daha ötesini gerektirdiği anlaşılacaktır. | Open Subtitles | وسوف يجعلونها واضحة جدّاً أن الهجوم المميت الذي قام به السيد (مايكر)ِ والسيد (رينتمان)ِ المخطّط له بقوة والذي نُفّذ |
Polise saldırmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu bilen biri. | Open Subtitles | أذكياء، نوعية الأشخاص الذين يعلمون أن الهجوم على شرطيّ شيئ سيئٌ له بالتأكيد. |
Hâlâ, Abu Fayed'in ülkesine nükleer bir silahla saldırmanın ciddi bir hata olacağına inanıyorum, Noah. | Open Subtitles | مازلت أعتقد أن الهجوم على ...بلاد (أبو فايد) بسلاح نووى (كان سيصبح خطئاً خطيراً يا (نواه لن أكذب عليك بهذا الشأن |