Her şey hakkında konuşmak için doğru bir zaman olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن الوقت غير مناسب للحديث عن كل شيء |
Bir şey istemek için uygun bir zaman olmadığını biliyorum ama istediğimi yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أعرف أن الوقت غير مثالي لأوجه إليك أية مطالب لكن عليك تنفيذ ما أطلبه. |
Doğru bir zaman olmadığını biliyorum Barry. Son zamanlarda hiç doğru bir zaman olmuyor zaten. | Open Subtitles | انظر (باري)، أعلم أن الوقت غير مناسب مؤخراً لا يكون الوقت مناسب دائماً |
Bunun için pek iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أتعلم, أعتقد أن الوقت غير مناسب |
Bunun için gerçekten iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أعتقد فعلاً أن الوقت غير مناسب الآن |
O zaman Wu'nun bunu neden getirdiğini sormak için iyi bir zaman değil sanırım. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد إذًا أن الوقت غير مناسب لأسألك عن سبب إحضار "وو" لهذه. |
Biliyorum çok iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت غير مناسب |