"أن تؤمني" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanmak demişti
        
    • inanman
        
    • inanmalısın
        
    Hayatta ihtiyacınız olan tek şey sevgi ve kendinize inanmak demişti. Open Subtitles إن كل ما تحتاجين له في الحياة هو الحب و أن تؤمني بنفسك
    Hayatta ihtiyacınız olan tek şey sevgi ve kendinize inanmak demişti. Open Subtitles إن كل ما تحتاجين له في الحياة هو الحب و أن تؤمني بنفسك
    Hayır, içten değil, inanman gerekiyor. Open Subtitles كلا، لـيس من الـقلب، بل عليكِ أن تؤمني به
    Tüm kalbinle, kızının şu anda daha iyi bir yerde olduğuna inanman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تؤمني من صميم قلبكِ أنّ ابنتنا في مكانٍ أفضل
    Kötü şeyler oldu. Fakat bunun haricinde iyi şeylerin de olacağına inanmalısın. Open Subtitles الأمور السيئة تحدث ولكن يجب أن تؤمني بأن هناك خير سيلأتي بعدها
    Umutsuzluğa kapılma. Kendine inanmalısın. Open Subtitles يجب أن تؤمني بنفسك و تستجمعي شتات نفسك، و تعودين للركب
    Lizzie, yaşayabileceğine inanman gerek. Open Subtitles ليزي, أحتاجكِ أن تؤمني أنه يمكنك الأستمرار في الحياة
    Ama buna inanman gerek. Open Subtitles لكن يجب أن تؤمني أنه يمكنك ذلك
    Sadece... Sadece inanman gerek. Open Subtitles عليكِ أن تؤمني به فقط
    Bunu yapabileceğine inanmalısın. Lütfen. Open Subtitles عليكِ أن تؤمني أنه بامكانكِ فعل هذا أرجوكِ
    Sadece kardeşini düzeltebileceğime inanmalısın ve onun avcı işareti tamamlandığında, seni tedaviye götüreceğime. Open Subtitles عليكِ أن تؤمني أن بوسعي مداواة أخيكِ فحسب. وحين تكتمل علامة الصيّاد فيه، فسأصحبكِ للترياق.
    Sizin için en iyisinin bu olacağına inanmalısın. Open Subtitles عليكِ أن تؤمني أنّ الأمور ستنتهي على خير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more