Bu adamı severim. Butabi kardeşlerle tanış. | Open Subtitles | أحب هذا الرجل أريدك أن تتعرف بالأخوة بوتابي |
Müstakbel kayın biraderim. Josh, erkek arkadaşım Tank ile tanış. | Open Subtitles | صهرنا المستقبلي، جوش أريدك أن تتعرف بصديقي، تانك |
En gözde komşumla tanış. | Open Subtitles | أود أن تتعرف إلى جارتي المفضلة |
Bu adamı tanımaya çalış: Leon Sprague. | Open Subtitles | يجب أن تتعرف بهذا الرجل إسمه ليون سبرانج |
Bence insanın komşularını tanıması önemlidir. | Open Subtitles | أعتقد أنه أمر هام أن تتعرف على جيرانك |
- Şaka yapıyor. Onu daha iyi tanıyınca çok sevecek. | Open Subtitles | سيعجبها كثيراً بعد أن تتعرف عليه بصورة أفضل |
Arkadaşlarımı tanıştırayım. | Open Subtitles | أريدك أن تتعرف علي صديقاتي ريف.. هذه مارتا.. |
Gelmiş geçmiş en yaramaz köpekle tanış. | Open Subtitles | هذا أسوأ كلب يمكن أن تتعرف عليه. |
Gelmiş geçmiş en yaramaz köpekle tanış. | Open Subtitles | هذا أسوأ كلب يمكن أن تتعرف عليه. |
Curtis Miller ile tanış. | Open Subtitles | أريدك أن تتعرف على كورتيس هيلر |
Gel şu ufaklıkla tanış. | Open Subtitles | يجب أن تتعرف على هذا الشاب |
Hayır etmiyor. Sadece seni tanımaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي لا تكرهكِ هي فقط تحتاج أن تتعرف عليكِ |
Üniversiteye gitmeden önce onu biraz tanımaya çalış. | Open Subtitles | حاول أن تتعرف عليها بعض الشيء قبل أن تذهب إلى الجامعة |
Bu röportaj, halkın sizi tanıması için. | Open Subtitles | هذا بخصوص أن تتعرف عليك البلاد |
Holly'nin beni tanıması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن (هولي) فقط إحتاجت أن تتعرف علي |
Çok sert görünür ama yakından tanıyınca çok yumuşak kalplidir. | Open Subtitles | كان عطوفاً رغم من نوعه , يكفي إذا حصل لك أن تتعرف إليه |
Onları tanıyınca, çok tatlı olduklarını görürsünüz. | Open Subtitles | ستجدهم لطيفين للغاية، بمجرد أن تتعرف إليهم. |
Patron, seni Dr. Sylvia Chalmers'la tanıştırayım. | Open Subtitles | رئيس اريدك أن تتعرف على الدكتورة سيلفيا تشاملرز |
Sizi müvekkilim, Robert Satterfield ile tanıştırayım. Erik Kernan. | Open Subtitles | أريدك أن تتعرف على موكلي روبرت ساترفيلد، إيريك كيرنان |