"أن تجلس" - Translation from Arabic to Turkish

    • oturup
        
    • Otur
        
    • oturun
        
    • Oturmak
        
    • oturabilirsiniz
        
    • oturması
        
    • oturmanı
        
    • oturmayı
        
    • oturamazsın
        
    • oturur musun
        
    • oraya yatırabilir
        
    Gördün mü Barney, bir kadınla sadece oturup yalnızca sohbet ederek plansızca bir akşamı geçirmek güzel değil mi? Open Subtitles أرأيت يا بارني، أليس من الجميل أن تجلس فقط وتحصل على ليلة مع امرأه، بدون برنامج فقط محادثات لطيفة
    Sen burada oturup hiçbir şey yapmama sanatını icra edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تجلس هنا وتُتقن فن عدم القيام بأى شئ
    Sen burada oturup hiçbir şey yapmama sanatını icra edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تجلس هنا وتُتقن فن عدم القيام بأى شئ
    Sen de, karanlıkta Otur ve yaptığın bu davranışı biraz düşün. Open Subtitles و يمكنك أن تجلس هناك بالظلام و فكر بما فعلت
    Yere oturun ve ellerinizi başınızın üstüne koyun. Open Subtitles الآن أريدك أن تجلس على الأرضية وتضع أيديك على رأسك
    Arabada rahat bir biçimde, kot pantalonun düğmelerini açmadan , Oturmak muhteşem birşey. Open Subtitles انه لأمر رائع أن تجلس في السيارة لابساً الجينز ولست مضطراً لتفك الحزام
    Tabii, oturabilirsiniz ama size hiçbir şey anlatmayacağım. Open Subtitles يمكنك أن تجلس باتاكيد لكنني لن أخبرك بأي شيء
    Yanımdayken öylece oturup, kaygılanıp, sürekli beni izleyip sıradaki deliliğimi beklemeni istemiyorum. Open Subtitles لا أريدك أن تجلس معي، وتقلق، وتراقبني تنتظرني أن أفعل الأمر الجنوني
    Tek ihtiyacı olan şey annesinin yanına oturup bu kadar yeter demesi. Open Subtitles كلّ ما تحتاجه هو أن تجلس مع أمها لتقول لها، هذا يكفي
    Her sabah masaya oturup ona ve kızına gülümsemek zorunda değilsin. Open Subtitles أنت لست مضطراً أن تجلس على الطاولة و تبتسم إليه و إلى إبنته كل صباح
    oturup yazman anlamına gelir. Open Subtitles الآن سيجب عليك أن تجلس وراء الآلة الكاتبة. و أن تبدأ بالكتابة.
    Ölüme götürdüğün bir yaratıkla oturup yemek yiyebilecek misin? Open Subtitles أن تجلس مع المخلوقة التي توشك . على قتلها، وتتناول معها العشاء
    Eğer orada oturup bütün eğlenceyi kaçırmak istiyorsan... Open Subtitles حسنا ، لو كنت تريد أن تجلس هناك و تفقد كل تلك المتعة
    Birisiyle oturup konuşmak zorunda olmamak çok güzel. Open Subtitles أمر لطيف أن تجلس برفقة أحد دون الحاجة للتكلم
    Ne kadar kaldı bilmem gerek, bayan! Otur DEDİMMM! Open Subtitles ــ أريد أن أعرف كم تبعد يا سيّدتي ــ قلت لك أن تجلس
    Yani demek istediğim oraya Otur ve bu işi en doğru şekilde yapmak için uğraş,oldu mu? Open Subtitles إذن ما عليك فعله هو أن تجلس هناك وتفكر في كيفية تصحيح الأمور، أليس كذلك؟
    Oturmaz mısınız azıcık oturun, oturun hadi Open Subtitles لنصف دقيقة , هل بإمكانك أن تجلس ؟ تفضل بالجلوس , إجلس
    Aramızda kalsın ama Jeff'in ya da John'ın yanına Oturmak istemezsin. Open Subtitles بيني وبينك, أنت لا تود أن تجلس بجانب جيف أو جون
    Öyle biz yeni yılı kutlayıncaya kadar burada oturabilirsiniz. Open Subtitles إذن يمكنكَ فقط أن تجلس هنا حتى نحتفل بالعام الجديد
    Beni durdurabileceği tek yol üzerime oturması o yağlı koca kıçıyla! Open Subtitles الطريقة الوحيده الذي تعرفه .. هو أن تجلس فوقي بتلك الخلفيه ! الملكيه الكبيره
    Güzel ama havlunun üstüne oturmanı istiyorum. Böylece deri koltuklarımın üstüne ıslak bir popo izi çıkmamış olur. Open Subtitles أريدك أن تجلس عليها لكي لا تبلل المقاعد الجلدية بمؤخرتك
    Isıtmak için biraz ellerinin üstüne oturmayı unutma. Open Subtitles تذكر أن تجلس على يديك قليلا لكي تصبحا دافئتين
    Pekala, öncelikle masada böyle oturamazsın. Open Subtitles حسناً.. الأمر الأول.. لا يمكنك أن تجلس إلى الطاولة هكذا..
    Evet, şimdi oturur musun? Open Subtitles حسنا,هل تودي أن تجلس من أجلي؟ مـنـتـديـات الـكـيـــف
    Çocuğumu oraya yatırabilir miyim? Open Subtitles هل يمكن لإبنتي أن تجلس هنا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more