Eğer testinin sonucu negatif çıkarsa, onlara anlatmalısın. | Open Subtitles | إذا يرجع إختبارك سلبي... أنت يجب أن تخبرهم. |
Bence onlara şu "Küllerinden Doğan Anka Kuşu" hikayesini anlatmalısın. | Open Subtitles | أعتقد إنكَ يجب أن تخبرهم بقصة "طائر الفينيق المنبعث من رماد". |
- Bunu onlara söylemelisin. - Sen söyle. | Open Subtitles | ـ عليك أن تخبرهم بذلك ـ أخبرهم أنت |
onlara söylemelisin. Yargıca anlatmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تخبرهم يجب أن تخبر القاضي |
ve ardından girişimcilik hakkındaki gerçeği onlara söylemek zorundasınız | TED | ثم عليك أن تخبرهم الحقيقة حول ريادة الأعمال. |
Fasulyelerle, içine malzeme yerleştirip yerleştirmediklerini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بالفاصولياء .. يمكنك أن تخبرهم ان يقوم بإعدادها بالحشو |
Niçin yaptığımı sorduklarında, onlara söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | عندما يسألونك عن سبب قيامي بهذا أريدك أن تخبرهم |
Onlara gerçeği anlatmalısın | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم بالحقيقة |
Onlara anlatmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم , مفهوم؟ |
Onlara gerçekte olanları anlatmalısın Wren. | Open Subtitles | "أريدك أن تخبرهم بما حصل فعلاً يا "ورين |
sen... onlara anlatmalısın | Open Subtitles | أنت فقط عليك أن تخبرهم |
Her şeyi anlatmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تخبرهم كل شئ |
Onlara her şeyi anlatmalısın. Jeanne! | Open Subtitles | إتصل بهم (فرانك)، يجب أن تخبرهم كل شيئ |
Bunu onlara söylemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم بهذا |
Bunu onlara söylemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم ذلك |
- Yolda olduğunu onlara söylemelisin. | Open Subtitles | من الممكن أن تخبرهم أنك قادم |
Birilerinin test sonuçlarının beklenenden daha kötü çıktığını öğrenmekten daha kötüsü onlara söylemek zorunda olmaktır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الأسوأ من المعرفة أن نتائج أحدهم أسوأ من ما كنت تتوقعها أن عليك أن تخبرهم |
Bunlarla bir ilgim olmadığını onlara söylemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم أن لا علاقة لي بهذا |
Vince! Ona sen söyleyebilirsin, atlayıp sizi o şeylerden nasıl kurtardığımı? | Open Subtitles | فينس , يمكنك أن تخبرهم , صحيح , كيف تورطت معهم وحميتك من هؤلاء الأشياء؟ |
Onlara nasıl yerle bir olduğunu şimdi de söyleyebilirsin, Hud. | Open Subtitles | حسنا ، يمكنك أن تخبرهم كيف حدث كل ذلك ، هد |
Az önce sana söylediğim her şeyi onlara söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرهم بكل شو قد قلته لك |