- Görmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تراها ؟ |
Arkadaş kalmak için Onu görmek istediğin ayaklarına yatma. | Open Subtitles | لا تَزْعمْ بأنك تريد أن تراها لأنك تريد أن تكُونُا أصدقاءَ. |
Gülümsemesi inanılmazdı. görmeliydin. | Open Subtitles | أعني، كان لديها إبتسامة أعني، كان يجب أن تراها |
Görülmemesi. | Open Subtitles | أنك لا تستطيع أن تراها |
Nasılsa göremiyorsun. Bilmesen de olur. | Open Subtitles | على أيّ حال ، أنت لا يمكنك أن تراها ليس عليك أن تعرف |
Kızımı görmek istiyorum! - Kızınızı hemen görebilirsiniz. | Open Subtitles | ويكنك أن تراها في الحال |
Bu yıl, en iyi yılımız olacak. Çuf çuf! Bayan Rood seni görmeden saklansan iyi olur. | Open Subtitles | ستكون هذه أفضل سنة على الاطلاق الافضل أن تخفيها قبل أن تراها السيدة رودز |
Geçen gün onu o olayların içinde görecektin. Haber için hayatını riske atmıştı. | Open Subtitles | كان يجب أن تراها في نشاطها منذ أيام، مجازفة بحياتها من أجل قصةٍ |
görmek istiyorsan Hodgins'i yukarı çekmelisin. | Open Subtitles | إن كن تريد أن تراها فإن عليك أن تخرج هوديجنز |
- Evet. - Görmek istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | نعم تريد أن تراها ؟ |
- Görmek ister misin? | Open Subtitles | - أتريد أن تراها ؟ |
Onu görmek istiyorsun çünkü tekrar beraber olmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد أن تراها ' بسبب أنك تريد أن تعُود معها |
Bilhassa neden Onu görmek istiyorsunuz papaz efendi? | Open Subtitles | لماذا علي وجه التحديد تريد أن تراها ايها القس؟ |
Gülümsemesi inanılmazdı. görmeliydin. | Open Subtitles | أعني، كان لديها إبتسامة أعني، كان يجب أن تراها |
Onu görmeliydin, Doktor. Fırın gibi yanıyordu. | Open Subtitles | كان يجب أن تراها يا دكتور لم تكن سوى أفران تحترق |
Görülmemesi. | Open Subtitles | أنك لا تستطيع أن تراها |
Hayır, göremiyorsun çünkü ona bakmaya çalışıyorsun Bir inek popo deliğinden geçerek. | Open Subtitles | لا، لا يمكنك أن تراها لأنك تنظر إليها عبر مؤخرة بقرة |
Onları göremiyorsun bile. | Open Subtitles | - اجلبها إلى حيث مكانها الصحيح,لا يمكنك حتى أن تراها هناك |
Kızımı görmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تراها ؟ |
Benden eğer ona bir şey olursa, karısı günlüğü görmeden onu yok etmemi istemişti. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم على أنه لو حدث أي شيء، فإني سأحرقها قبل أن تراها زوجته. |
Aslında sen onun genç ve fettan halini görecektin. | Open Subtitles | كان ينبغي أن تراها عندما كانت شابّةً ووقحة |
Onu bir kez daha görmek istiyorsan beni bırakırsın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تراها مجدداً، ستبعد يديك عني |