"أن تفتحي" - Translation from Arabic to Turkish

    • açma
        
    • açın
        
    • açar
        
    • açmak
        
    • açmalısın
        
    • açmanı
        
    • açmanızı
        
    • açsan iyi
        
    • açman lazım
        
    Bir kanun kişisi olarak sana o kilitli dondurucuyu açma iznini verdim. Open Subtitles أمنحك الحق في أن تفتحي هذه الثلاجة المقفولة
    Sana ne dedim ben? Bunun için ödeme yapan birisi olmadıkça asla ağzını o kadar büyük açma! Open Subtitles سبقَ وأخبرتكِ، إيّاكِ أن تفتحي فمكِ بهذا الاتّساع إلّا إذا دفع أحدٌ لك لقاء ذلك.
    Yani gözlerinizi biraz açın ve şu bulgulara bir bakın. Open Subtitles أعني، لو أن لك أن تفتحي عينيك فقط وأن تنظري إلى الأدلة.
    Tabii ki. Affedersin. Fermuarımı açar mısın lütfen? Open Subtitles بالطبع ، أنا آسفة أيمكنكِ أن تفتحي السحّاب؟ إنه فستان جميل حقاً
    Tatlım, diğerlerini açmadan bunu açmak bence kötü olur. Open Subtitles تفضلي عزيزتي أعتقد أنها طريقة غير مُهذبة أن تفتحي هذهِ الهدية دون الأخرين
    Bunları piyasaya sürdüğün ve insanlara tattırdığın bir müze açmalısın. Open Subtitles يجب عليك أن تفتحي متحف ويكون بأستطاعتك أن تقدميه للناس وبستطاعتهم أن يأكلوا
    Dinle, işaret verdiğimde kapıyı açmanı istiyorum. Open Subtitles اسمعي, عندما أعطيكِ الاشارة أريدكِ أن تفتحي البوابة.
    Kapıyı açmanızı söyleyene kadar bir dakika daha bekleyin. Open Subtitles أنظري ، إصمدي لدقيقة واحدة حتى أخبرك أن تفتحي الباب
    O şarabı açsan iyi olur artık yoksa dış kulak iltihabı olacağım. Open Subtitles من المستسحن أن تفتحي قنينة النبيذ أو سينتهي بي المطاف بإذن سبّاح
    Çıkabilmesi için gözünü açman lazım. Open Subtitles يجل أن تفتحي عينيك يا حبيبتي لتُســـاعديــه
    Sana ne dedim ben? Bunun için ödeme yapan birisi olmadıkça asla ağzını o kadar büyük açma! Open Subtitles سبقَ وأخبرتكِ، إيّاكِ أن تفتحي فمكِ بهذا الاتّساع إلّا إذا دفع أحدٌ لك لقاء ذلك.
    Kapının kilidini açma yeter. Open Subtitles فويلت)، إيّاكِ أن تفتحي الباب)
    Güvende olmasını istiyorsanız, derhâl kapıyı açın. Open Subtitles لكن لدينا مذكرة للقبض عليه لذا لو تريدن أن يكون آمناً فأريد منكِ أن تفتحي هذا الباب الآن
    Hemen kapıyı açın lütfen Open Subtitles سـأطلب منكِ أن تفتحي ذلك "الباب، آنسة "جرينسـتاين
    Kapıyı açar açmaz, doğrudan telesekretere bakacaksın. Open Subtitles بعد أن تفتحي الباب مباشرة تنظرين إلى آلة الرّد الإليكترونية
    Sen açar mısın, lütfen? Open Subtitles هل يمكنك أن تفتحي الباب, من فضلك؟
    Tam geldiği anda kapıyı açmak zorundasın. Open Subtitles في تلك اللحظة بالذات يجب أن تفتحي الباب لترحبي به
    Başka birinin hayatımıza katıldığı kapıyı gerçekten açmak istiyor musun? Open Subtitles هل تودين حقاً أن تفتحي المجال لتدخل شخص آخر في حياتنا؟
    Bir restoran açmalısın. Bu cidden nefis. Open Subtitles عليكِ أن تفتحي مطعماً هذا لذيذ حقاً
    Kendi turta salonunu açmalısın. Open Subtitles يجب أن تفتحي محل الفطائر الخاص بك.
    1 dediğimde gözlerini açmanı ve bana nerede olduğunu söylemeni istiyorum. Open Subtitles و عندما أصل للرقم واحد، أريدكِ أن تفتحي عينَيكِ و تخبريني أين أنتِ.
    Bagajı açmanızı isteyeceğim. Open Subtitles أريدكِ أن تفتحي الصندوق لي
    O şarabı açsan iyi olur artık yoksa dış kulak iltihabı olacağım. Open Subtitles من المستسحن أن تفتحي قنينة النبيذ أو سينتهي بي المطاف بإذن سبّاح
    Dur biraz. Gitmeden önce bunu açman lazım. Open Subtitles تمهلي، يجب أن تفتحي هذه قبل الذهاب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more