Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın. | Open Subtitles | ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع |
Doğru anladıysam, beyefendi; yalan söylemek, yalan söylenmesine izin vermekten daha iyidir. | Open Subtitles | فهمتك يا سيدي من الأفضل أن تكذب على أن نسمح بإنتشار الأكاذيب |
Girdiğin her dükkanda yalan söylemek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكذب على الناس في كل متجر تَدْخله |
Hayır, karıma yalan söylemene hiç gerek yok. | Open Subtitles | لا، لا أريدك أن تكذب على زوجتي |
Büyücüye yalan söylemene ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريدك أن تكذب على العرًاف |
Senin için dört yıl yatmış birine yalan söyleyemezsin. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تكذب على شخص قد قضى أربع سنوات في السجن |
Senin için 4 yıl hapis yatmış ve yeni çıkmış birine yalan söyleyemezsin, anlarsın. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تكذب على شخص قد قضى أربع سنوات في السجن |
Belki de en iyi bildiğin şey patronuna yalan söylemek değildir. | Open Subtitles | وأنه ربما ليس في صالحك أن تكذب على رئيستك. |
Hobisi doktorları kovdurmak olan birine yalan söylemek istiyorsun. | Open Subtitles | أتريد أن تكذب على رجل وقته المفضل هو طرد الأطباء |
Çünkü sen yalan söylemek ve kadınlara bir parça bok gibi davranmak istemiyorsun bu şekilde onlarla yatabilirsin. | Open Subtitles | لأنّكَ لا تريدُ أن تكذب على امرأة أو أن تعاملها معاملة قذرة، حتّى يتسنّى لك اقامة علاقة معها. |
Polis arkadaşlarına her gün yalan söylemek. | Open Subtitles | أتستطيع تخيل هذا؟ أن تكذب على إخوانك وأخواتك كل يوم |
Hayır, aslında tanıdığın birine yalan söylemek bir yabancıya yalan söylemekten daha zordur. | Open Subtitles | لا ، في واقع الأمر ، من الصعب أن تكذب على شخص تعرفه فضلا عن شخص لا تعرفه |
Her oğul, babasının sevgisini hissetmek ister. Belki kendinize karşı dürüst olmaktansa başkalarına yalan söylemek daha kolaydır. Olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن كل إبن يود أن يشعر وكأنه محبوب من والدة ربما من الأسهل أن تكذب على العالم، من أن تكون صادقا مع نفسك. نعم |
Ama birini çok sevip bir yandan da yalan söylemek mümkün. | Open Subtitles | ولكن من الممكن أن تكذب على شخص ومازلت تحبهم كثيرا. |
Bak, ben komiserim. Polise yalan söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنظر,أنا شرطي ولاينبغي أن تكذب على الشرطة |
İnsanlara bu şekilde yalan söyleyemezsin! | Open Subtitles | لا يمكن أن تكذب على الآخرين هكذا |
- Kendine asla yalan söyleyemezsin. - Denedim. | Open Subtitles | لم تستطع أن تكذب على نفسك- حاولت- |