Fakat ölü ördeğin yanında canlı bir ördek var, ve lütfen dikkat ediniz. | TED | لكن حذو البطّ الميّت، كان هناك بطّ حيّ، و من فضلكم أن تنتبهوا. |
Eğer onları almak istiyorsanız adımınıza dikkat edin. Tedbirli olun. | Open Subtitles | إن كنتم ستمرون عبر هذا يجب أن تنتبهوا أن تخطون |
Ama onunla birlikte kitabı yazan ikinci kişiye dikkat etmenizi istiyorum: Charles Lindbergh. | TED | ولكنني أود أن تنتبهوا للمؤلف المساعد: تشارلز ليندبرج. |
Dikkatinizi verin, lütfen. | Open Subtitles | هل يمكن أن تنتبهوا لي قليلاً ، من فضلكم ؟ |
Bu yüzden söylediğim her lanet olası şeye tüm Dikkatinizi verin | Open Subtitles | لذا من الأفضل لكم أن تنتبهوا إلى كل كلمة |
- Çok fazla çıkmazlar. - dikkat edin, çocuklar. | Open Subtitles | ـ إنّهم لا يخرجون كثيراً ـ عليكم أن تنتبهوا يا رجال |
Pekala, biraz kaygan adımlarınıza dikkat etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | حسن، إنها زلقة قليلاً ولهذا يجب أن تنتبهوا لخطواتكم |
Bu, zamanla gözlemlemeniz gereken ve ebeveynleri olarak olayın farkında olup dikkat etmeniz gereken bir durum. | Open Subtitles | حيث يجب أن تراقبون ذلك مع إستمرار الوقت حيث يجب عليكم كوالدين أن تنتبهوا جيداً لذلك |
Siz çocuklar şimdi kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أنتم يا أولاد يجب أن تنتبهوا لأنفسكم الان |
Ama kurt avı bu eyalette yasa dışı olduğundan insanlardan dikkat etmelerini ve gördüklerinde rapor etmelerini istiyoruz. | Open Subtitles | لكن صيد الذئاب غير قانوني بالدولة لذا نسألكم يا رفاق أن تنتبهوا بالخارج و بلغوا عندما ترون |
Daha sonra açıklayacağım, şimdi sadece en alttaki sayıya dikkat edin: + 7.68245837 dakika. | TED | سأوضحه لكم لاحقاً، فقط أريد أن تنتبهوا للرقم في الأسفل: + 7.68245837 دقيقة |
Fakat benim zihnimde, sihirli olan şey ve dikkat etmenizi istediğim şey bu iki koşul arasındaki zıtlık, çünkü bu iki video arasındaki tek farklı şey bebeklerin gözlemleyeceği istatistiksel bulgu. | TED | لكن باعتقادي الشيء الساحر، وما أريدكم أن تنتبهوا إليه، هو التناقض بين هذين الظرفين، لأن الأمر الوحيد المختلف بين هذين الفيديوهين هو الدليل الإحصائي الذي سيلاحظه الرضيعان. |
Kendinize dikkat etmelisiniz. | Open Subtitles | عليكم أن تنتبهوا لأنفسكم، يا رفاق. |
bu kişilere dikkat edin. (Kahkaha) Cidden iyiydi, üçte ikiniz el kaldırdı. | TED | تأكدوا أن تنتبهوا لهم. (ضحك) لا, لقد بدا ذلك جيداً, كان ذلك نحو ثلثين منكم. |
Çocuklar, o şamdanlara dikkat edin. | Open Subtitles | يجب أن تنتبهوا للشمعدانات |
- Bana uyar. Lütfen dikkat. | Open Subtitles | أيمكنكم أن تنتبهوا إلىّ؟ |
Dikkatinizi buraya çekebilir miyim? | Open Subtitles | ارجوكم ، اريد أن تنتبهوا الى ما أقول |
Dikkatinizi rica edebilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | ممكن أن تنتبهوا إليّ, رجاءً؟ |
Lütfen Dikkatinizi vermeye çalışın. | Open Subtitles | حاولوا أن تنتبهوا |
Lütfen Dikkatinizi vermeye çalışın. | Open Subtitles | حاولوا أن تنتبهوا |